MyMecra
Beraber Yürüyelim / Bizi Takip Edin

Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

12 Video Bulunuyor

Tasavvuf müziğimizin dillerden düşmeyen klasikleri bize ne söyler? Bu programda, sözlerini Allah dostlarının yazdığı ilahiler dinleniyor ve tasavvuf müziğinin duayen ismi Ahmet Özhan tarafından şerh ediliyor.

  • Bayram Edelim - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Bayram Edelim - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ile "Çıktım Erik Dalına" kendine has neşesiyle kaldığı yerden devam ediyor. Çıktım Erik Dalına'nın Bayram Özel bölümünde Muzaffer Ozak Efendi Hazretleri'nin "Bayram Edelim" eseri şerh ediliyor. Her hafta başka bir eserin sözlerini şerh ederek izleyicilerini farklı yolculuklara çıkaran Ahmet Özhan bu bölümde bayramdan bahsediyor. Eserin sözlerini şerh eden Ahmet Özhan başlıca şunları söyledi; Şarâb-ı aşkını nûş ettir yâ Rab İçelim im'ânla bayrâm edelim İrci'î hitâbın gûş ettir yâ Rab Göçelim îmânla bayrâm edelim Efendim, bir sosyal alemde bayram diye algıladığımız bir bayram imajı, modeli ve de yaşantısı var. Bir de Allah dostlarının, Allah adamlarının bayram algısı var. Şimdi biz burada, derdimiz ne? Hep Rabbimizi bilebilmek, bulabilmek... Arada ne var? Nefsimiz var yok Rab aşikar, apaçık ancak ben dağları bize sanki o uzaktaymış gibi saçma sapan bir perde getiriyor ama Allah adamları n'apıyor? O perdeyi açıyorlar, bize kolaylaştırıyorlar her şeyi... İşte, Muzaffer Ozak Hazretleri (k.s) öyle buyuruyor; Îmândan Kur'ân’dan ayırma bizi İlâhî haramla doyurma bizi Yolundan şaşarsak afv eyle bizi Seçelim irfânla bayrâm edelim Bakın, Îmândan Kur'ân’dan ayırma bizi buyuruyor sultan... Bayram, Kur'an'ın satır aralarındadır çünkü o eşyanın hakikatini bize gösteren, öğreten en hakiki mürşittir Kur'an. Ku'an'a inanç imanı n'apar, parlatır çünkü iman edilgen bir şey değil... İman, Cenab-ı Hakk'ın lütfu, keremi... İlâhî haramla doyurma bizi... Haramla yani gözün haramı var, kulağın haramı var, dilin haramı var, midenin haramı var, var oğlu var. Bütün vücudun helalleri var, haramları var. Eğer o azalar bize Kur'an ve Sünnet doğrultusunda kullanırsanız, kullanılır ise bizi cennete götürür, hürriyete götürür, bayrama götürür aksi takdirde nefsimiz adına kullandığımızda, harama baktığımızda, haram dinlediğimizde, dedikodu yaptığımızda, yalan söylediğimizde, haram para kazanıp onunla karnımızı doyurduğumuzda işte haram yemek a dan z ye harama el uzattığın zaman elin haramı, harama ayak attığın zaman ayağın haramı, haramı düşündüğün onu hayal ettiğin zaman işte bu da beyinin haramıdır. Bunun için, ilahi haramla doyurma bizi diyor... Devamı videomuzda...
  • Ne Olursan Ol Yine Gel - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ne Olursan Ol Yine Gel - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ile “Çıktım Erik Dalına” kendine has neşesiyle kaldığı yerden devam ediyor. Bu bölümde Hz. Mevlana’nın sözlerinden bahsediyor. Her hafta başka bir eserin sözlerini şerh ederek izleyicilerini farklı yolculuklara çıkaran Ahmet Özhan bu bölümde Hz. Mevlana’nın sözlerini, şiirlerini şerh ediyor. Eserin sözlerini şerh eden Ahmet Özhan başlıca şunları söyledi; “Gel, gel, ne olursan ol yine gel… İster kafir ol, ister ateşe tap, ister puta, Ne olursan ol yine gel… İster yüz kere tövbe etmiş ol, ister yüz kere bozmuş ol tövbeni, Ümitsizlik kapısı değil bu kapı, Gel, gel, ne olursan ol yine gel…” Yine gel… İşte bu Cenab-ı Hakk’ın benim rahmetimden ümidinizi kesmeyin mealindeki ayet-i kerimesinin Hz. Mevlana’da şefkat olarak açığa çıkmasıdır. Evliyalar, Pirler Kur’an ve sünnete ulaşmayan hiçbir söz söylememiştir. Kaynağı Kur’an ve sünnet olmayan hiçbir sözü söylememişlerdir. O yüzden onların sözleri de lâteşbih ayet gibidir, hadis gibidir. Hz. Mevlana ümidimizi yeniliyor, cesaretlendiriyor… Yok canım artık bizden bir şey olmaz. Ne olmaz kardeşim ya? Allah’ın affının gücü senin o üç paralık günahından daha mı aşağıdaki Allah seni affedemeyecek? Ama yolu var, yordamı var yani laf aramızda raconu var… Ne diyor Cenab-ı Pir; Ben yaşadıkça Kur'an'ın bendesiyim, Ben Hz. Muhammed'in ayağının tozuyum, Biri benden bundan başkasını naklederse, Ondan da bizarım, o sözden de bizarım, şikâyetçiyim... Hz. Mevlana’ya Kur’an ve sünnetten başka hiçbir şey atfetmesin insanlar. Bir Hadis-i Şerif vardır; Benim İsm-i Şerif’im geçtiğinde depreşmeyen mürüvvetsizdir der Peygamber Efendimiz. Bu ne demektir? Sadece bir kişinin adının geçtiği zamanki bir hâl midir o yoksa muhtevası dolayısıyla o muhteva bir kere daha frekansla kulaktan beyine, beyinden gönüle indiği anda depreşmiyorsan, halden hale geçmiyorsan mürüvvetsizsin diyor… Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Sevginin aslı nedir? - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Sevginin aslı nedir? - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ile "Çıktım Erik Dalına" kendine has neşesiyle kaldığı yerden devam ediyor. Bu bölümde Peygamber Efendimiz'in (sav) yaratılış sebebinden bahsediliyor. Her hafta başka bir eserin sözlerini şerh ederek izleyicilerini farklı yolculuklara çıkaran Ahmet Özhan bu bölümde Ahmed Şemseddin Marmaravi Hazretleri'nin Hikmet şiirini şerh ediyor. Eserin sözlerini şerh eden Ahmet Özhan başlıca şunları söyledi; "Levlâke Ya Muhammed Levlâke Ya Muhammed Sen Olmasaydın Ya Muhammed Alemleri Yaratmazdım" “Sen olmasaydın Ey Habibim, Sevgilim alemleri yaratmazdım” diyor. Tabii bu Efendimiz'in varlığı kadimmiş de Allah ondan dolayı, ona olan sevgisinden dolayı alemleri yaratmış gibi düşünmeyelim. O Cenab-ı Hakk'ta mündemiç olan, kendine olan muhabbetin ismi Muhammed... İşte bende kendime bu düşkünlük olmasaydı alemleri yaratmazdım yani kendimi seyretmek için alemleri yaratmazdım demek. Bu sevgi nedir? Bunu, Ahmed Şemseddin Marmaravi (ks) Efendimiz Hikmet adlı irfan abidesi olan söyleminde şöyle tarif ediyor; "Hikmeti bil, cümle sevgiler geri aslı nedir? Amma hâlen bilmeyen bilmez ânın faslı nedir" "Hikmeti bil, cümle sevgiler geri aslı nedir?" Tamam bütün seviler var, hepsi var tamam ama bunların aslı nedir? "Amma hâlen bilmeyen bilmez ânın faslı nedir" Onun da bir tırnak içinde "sıfırdan sonsuza bir skalası var" bir faslı var ama halen bilmezler diyor... "Nûr-i câmi evvelâ oldu hakîkat Ahmed’e Şefkat ile bu taayyün oldu sûret Ahmed" "Nûr-i câmi evvelâ oldu hakîkat Ahmed’e" yani Hazreti Muhammed (sav)'in melekût boyutundaki ismi şerifi. Niye melekût boyutundaki ism-i şerifine atıf yapılıyor Ahmed diye? çünkü Cenab-ı Hakk'ın zatında mündemiç olan Muhammedî Revnâk melekût boyutunda var oldu. Çünkü o melekût boyutu Cenab-ı Hakk'ın esma ve sıfatlarının belirginleştiği boyut onun için Ahmed'e diyor... "Şefkat ile bu taayyün oldu sûret Ahmed" yani bu açığa çıkıştaki şefkat, muhabbet Ahmed'in suretini, melekût boyutundaki varlığının suretini oluşturdu. Bunun başka bir rivayetinde de " Kün Muhammedâ" dedi Allah ve Efendimiz'in nurunu yarattı diye de bir teşbih vardır... ... Yoğ iken bu yer ve göğ-ü arş-u kürsü nefs-ü cân Yedi bin yıl andan evvel Mustafa oldu nişân ... Şiirin ve şerhin devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Yeni Şeyler Söylemek Lazım - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Yeni Şeyler Söylemek Lazım - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ile " Çıktım Erik Dalına " kendine has neşesiyle kaldığı yerden devam ediyor. Bu bölümde Hz. Mevlana'nın " Yeni Şeyler Söylemek Lazım " eseri şerh ediliyor. Her hafta başka bir eserin sözleriyle izleyicilerini farklı yolculuklara çıkaran Ahmet Özhan bu bölümde Mevlana Hazretleri'nin " Yeni Şeyler Söylemek Lazım " eserini şerh ediyor. Eserin sözleri şerh eden Ahmet Özhan başlıca şunları söyledi; "Her gün bir yerden göçmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş Dünle beraber gitti cancağızım Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım." - Hz.Mevlâna - Hz. Mevlana diyor ki; Herkes her şeyime talip oldu, sırrım hariç. Sırrıma talip olan olmadı diyor. Bunu bir takım meseleyi kavrayamayan kardeşler, o günler geçti, o konular bitti artık yeni yeni şeyler söylemek lazım olarak anlıyor. Hz. Pir onu demiyor ki... Gerçek bir, gerçek asırlarla değişmez. Peygamber efendimizden sonra gerçek asırlarla zaman içerinde değişmez çünkü Cenab-ı Hakk sizin için islamı beğendim, razı oldum ve kemale erdirdim diyor Ayet-i Kerime'de. Artık kemale ermiş bir şeyin ne eksiği olur, ne fazlası olur, bir şeyi olmaz. Cenab-ı Hakk razı onda, bitti. O zaman ne diyor Cenab-ı Pir Efendimiz şimdi yeni şeyler söylemek lazım diye, gerçeğin bugün ki şartlarda açığa nasıl çıkarılması, nasıl söylenmesi, nasıl idrak edilmesi, nasıl yaşanması lazımdır... Bunda da ana prensiplerde bir değişiklik söz konusu değil çünkü Cenab-ı Hakk yarattığı alemi ve alemdeki dominant unsur olan insanı yani Allah'ın esmasıyla ve sıfatıyla iş gören, yaptırım sahibi olan insanı yaratan olduğundan dolayı onun ne olduğunu biliyor. Ne yapacağını da bilmesi onun kendi Allah'lığı... Onun, bizim ne yapacağımızı bilmesi bizi ilgilendirmez, biz emredildiğimiz gibi istikamet üzere olmakla mükellefiz. O Allah'lığıyla tabiki her şeyi bilir ama ben bir şey bilmediğimden dolayı bana ne emredilmiş? Kuran yollanmış. Kim getirmiş? Resulullah getirmiş... Ben işte oradan kaynaklanan bilgiyle kitap ve sünnet doğrultusunda istikamet üzere ilerlemem lazım... Cenab-ı Pir Efendimiz burada, bugün o gerçek nasıl vurgulanmalı onun derdinde... Onun için insanları o yönde irşad etmeye gayret ediyor çünkü insanlar akıllarına mağlup olup, biz akılla her şeyi hallederiz diye yola çıkma eylemini gösterecekler ve bir takım bulgularla ayetlerin geçersizliğini güya, zamanın geride kaldığını güya iddia edecekler halbuki Kuran'ın içerisinden sıfırdan sonsuza kadar Cenab-ı Hakk'ın razı olduğu ve kemale erdirmiş olduğu muhteşem bir bilgi vardır. İşte Cenab-ı Pir Efendimiz'in söylediği, biz her an yeniyi fark etmek, meşk etmek ve de icra etmekle mükellefiz diyor. Yeni Şeyler'den kasıt bu... Yoksa kimin haddine Allah'ın kelamının üstüne söz söylemek, mümkün değil! Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ile “Çıktım Erik Dalına” kendine has neşesiyle kaldığı yerden devam ediyor. Bu bölümde Yunus Emre Hazretleri’nin “Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında” eserini şerh ediyor. Her hafta başka bir eserin sözleriyle izleyicilerini farklı yolculuklara çıkaran Ahmet Özhan bu bölümde zamandan, imandan, zikirden ve sevgiliden bahsediyor. Eserin sözlerini şerh eden Ahmet Özhan başlıca şunları söyledi; Göçtü kervan kaldık dağlar başında diyor. Kervan göçüyor, aman ha bak göçtü kervan. Ben dün ortaokula gidiyordum. Yok liseydi, yok konservatuardı, yok sahneydi, yok filmdi, yok çocuktu göçtü kervan, kaldık dağlar başında. Dağlar başı ne? Çaresiziz, vakit gidiyor… Bu ikaz etmek için yoksa bir ümitsizlik olarak değil, öyle anlıyorum, öyle anlamanın faydası var. Çağrışır tellallar inanmaz mısın? Yani hiçbir zerre yok ki hakkı çağırmasın, hakkı bize hatırlatmasın. O bir çağrıdır yani. Ha günde beş vakit ezan da okunuyor o başka dava, o da çağırıyor ama sen nereye bakarsan bak eğer hakkın esmasını, hakkın sıfatını, kudretini, estetiğini göremiyorsan göçtü kervan kaldık dağlar başında… Yunus sen bu dünyaya niye geldin? Cevap geliyor, gece gündüz hakkı zikretsin dilin. Gelme sebebi hakkı zikirdir.Hakkı zikir de ille bir esmayı alıp devamlı onu söylemek de değildir ama tabii ki o da zikirdir. Zikirin zaten kitap manası hatırlamaktır. Yani nereye bakarsan bak hakkı hatırlıyorsan sen zikirdesin zaten elinde tesbih olmasada bir şey icab etmez. Devamı videomuzda…
  • Severim Ben Seni Candan İçeri - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Severim Ben Seni Candan İçeri - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ile “Çıktım Erik Dalına” kendine has neşesiyle kaldığı yerden devam ediyor. Bu bölümde Yunus Emre Hazretleri’nin “Severim Seni Ben Candan İçeri” eserini şerh ediliyor. Her hafta başka bir eserin sözleriyle izleyicilerini farklı yolculuklara çıkaran Ahmet Özhan bu bölümde Sevgiden, Şeriat ve tarikattan bahsediyor. Eserin sözlerini şerh eden Ahmet Özhan başlıca şunları söyledi; Yunus Emre Hazretleri bizi irşad etmek için, bizi aydınlatmak için, bizim yolumuzu açmak için, nefsimizi tanıyabilmek için bir şeyler söylüyor. Hadi gelin erik dalına çıkalım da Cenab-ı Hakk neler lütfedecek… Severim seni ben candan içeru… Tabii, can da onun, ben dediğin sen de onun. Eğer akıllıysan tabii ki onu seveceksin. Onu sevdiğin zaman besleneceksin, eğer onun sevgisi olmazsa kurursun, beslenemezsin, bitersin. Hakikatin O. Onun ismiyle varsın. Onun zatı olmasa hiçbir şey olmaz. Tabii ki candan içeru seveceksin ama onu söyleyen kim? Yunus Emre. Ahh Yunus, ahh Yunus, ahh Yunus… Yunus’un şansı varmış, bir Taptuk’a rastlamış, bir Taptuk Emre’mize rastlamış. Allah bize de nasip etsin Taptuk’lar ki biz de candan içeru sevmek nedir onu düşünelim. Şeriat tarikat yoldur varana… Evet, yoldur. Yani takip edilmesi gereken prensiplerdir. Yıllarda beri şeriat denince insanların elleri ayakları titriyor. Şeriat kanun demek. Varlığı yaratanın, yarattığı varlığın nasıl yaşanacağını, nasıl idare edileceğini gösteren bir takım kanunlar manzumesi. Niye korkuyorsun bundan güzel kardeşim benim, niye betin-benzin attı senelerden beri, niye bu dolmaları yuttun senelerden beri, yapmayın. Şeriat deyince, tarikat deyince eliniz ayağınız titremesin. Tarik zaten yol demek, tarikat yollar demek. Nereye gidiyor bu yollar? Yahu diyeceksin ki zaten Allah’layız, zaten Allah’tayız gidilecek bir yer mi var kardeşim? Ama öyle değil ki. Biz onun gafletindeyiz. “Ol mahiler ki derya içre deryayı bilmezler” dimi? Yahu balıklara bakar mısın ya? Denizi ararlarmış, deryayı ararlarmış. Çok güzel bir mecaz bu. İnsan da böyle…
  • Gurbet Elde Hasta Düştüm Ağlarım - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Gurbet Elde Hasta Düştüm Ağlarım - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ile “Çıktım Erik Dalına” kendine has neşesiyle kaldığı yerden devam ediyor. Bu bölümde Orhan Gencebay’ın “Gurbet Elde Hasta Düştüm Ağlarım” eseri şerh ediliyor. Her hafta başka bir eserin sözleriyle izleyicilerini farklı yolculuklara çıkaran Ahmet Özhan bu bölümde Gurbetten ve Hasretten bahsediyor. Eserin sözlerini şerh eden Ahmet Özhan şunları söyledi; Gurbetten kasıt nedir? Gurbet, vatanı asliyeden uzak kalmadır. Gerçek vatanımızdan ayrı kalmadır. Oraya hasrettir. Biz gayret göstermekle mükellefiz. Biz seferle emrolunduk, zaferle değil. Zafer Allah’a ait. Gurbet bir hastalıktır ve ağlamayı icab ettirir. Yeisi icab ettirir. Ama bu ağlama ve yeise düşmek bize doğru yolu bulmamız için de bir fırsattır aynı zamanda bunu unutmamak lazım. Şu gönül kahrını çekemez oldum. Bu ikiliği çekemez oldum. Gönül kahrından kasıt ikiliktir. Gönlün bir kısmı dünyayı ister, gönlün bir kısmı da bir türlü tatmin olamaz. Biz kalırız iki arada bir derede. Açılmış yarama ateş bağlarım. Bu dünyaya gelmek demek yaranın açılması demek. Çaresi var mı? Var. Olmaz olur mu? Bir güzelin mecnunuyum efendim. İşte Mecnun oldun mu çareyi bulmuşsun demektir. Leyla’n var mı? Maşuk’un var mı? Sevdan var mı? Ondan haber ver. Sevda bizatihi merhemdir. Sel bastı ovamı yıkıldı bendim. Nefsani bütün arzular, bütün istekler, dünyevi bütün şartlanmalar üstüme geldi seller gibi bastı aldı götürdü herşeyi. Ova gönüldür. Çünkü ovada neşv-ü nema bulur bütün hayat. Derdimi bilmiyo’m ben kendi kendim. Bilemezsin kendi kendine… Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Aşkın İle Aşıklar - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Aşkın İle Aşıklar - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ile “Çıktım Erik Dalına” kendine has neşesiyle kaldığı yerden devam ediyor. Bu bölümde Yunus Emre Hazretlerinin “Aşkın İle Aşıklar Yansın Ya Resulallah” eseri şerh ediliyor. Her hafta başka bir ilahinin sözleriyle izleyicilerini farklı yolculuklara çıkaran Ahmet Özhan bu bölümde Efendimizin (s.a.v) aşkından bahsediyor. Eserin sözlerini şerh eden Ahmet Özhan şunları söyledi; Aslında Allah aşkı demek Resulallah aşkı demek. Resulallah efendimize aşık olmak, aşkların en üst seviyesidir. Resulallah efendimizin aşkıyla yanan nedir? Resulallah efendimizin aşkına müptela olan bir yürekte halka ait hiç bir şey kalmaz. Efendimizin aşkıyla yanmak aşkın şarabını içmek demektir. O yanma olmadan, o safa da olmuyor, o keyif de olmuyor. Efendimizin aşkını, muhabbetini taşımayan kişi ölüdür. Ancak onu sevmekle mümin oluruz.
  • Bir Kızıl Goncaya Benzer - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Bir Kızıl Goncaya Benzer - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ile Çıktım Erik Dalına programı kendi neşesiyle devam ediyor. Ahmet Özhan dillere pelesenk olan "merhaba" kavramının aslında ne kadar önemli olduğunu açıklayarak başlıyor muhabbete. Bir insana nasılsın diye sordun ve çok dertli olduğunu öğrendin ama hiç oralı olmuyorsun o zaman sorma ona. Derdine derman olmayacaksan maydonoz da olma diye farklı bir açılım getiriyor Ahmet Özhan ve ekliyor işte Çıktım Erik Dalı bunları söylememiz için var diye ilave ediyor. Bu bölümde Amir Ateş'in 'Bir Kızıl Goncaya Benzer' eserinin sözleri şerh ediliyor. Şarkının sözlerini şerh ederken Ahmet Özhan, Bizim Peygamber Efendimize muhabbetimizden başka neyimiz var. Biz dudak deyince de aklımıza Onun dudakları gelir. Vahyin muhatap olduğu O dudaklar bir kızıl goncadır. O güzel gonca dudaklardan her an aleme rahmet dökülür. Rabbim Onun nurundan başka bir bur yaratmadı. Tek açılan gül Nur'u Muhammedi 'den başka bir şey değil. Rabbimiz diyor ki ben seni sevdim, seni sevdiğim için alemeleri yarattım. Varlığın tek hakikati Hakikati Muhammedi'dir. Eğer kalplerde Onun bir nuru yoksa alem yok demektir. Herkes Ona talip olmak ister ama farkındalık meselesi başkadır. Aşk tektir niyetler farklı olabilir. Onun navigasyonunu kurmak lazım ki, göğsüne gerçek olan o kızıl gonca dudaklar konabilsin. İnsanın yüksekte oluşu nereden geliyor, Nazarı Muhammedi'ye muhatap olmasından geliyor. Veysel Karani 'de böyle oldu. Geldi bekledi ama göremedi, ama yine de Onun yoluna gönül vermişti. Bu sevgi onu üveys yaptı.
  • Sevgi Bahşolmuş Ezelden Bize - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Sevgi Bahşolmuş Ezelden Bize - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan ' Çıktım Erik Dalına ' programının bu bölümünde 'Sizde bir türlü bizde bir türlü' ilahisinin sözlerini şerh etti. Şeriata uymak insanları nereye götürecek, bu ve daha bir çok başlık ilahinin sözlerine yaslanarak konuşuldu. Sizde bir türlü bizde bir türlü ilahisi neyi kastediyor? Cenabı Hakkın her şeyi bir kez yaratıyor olması ne demek? Herkesin algısının farklı olmasının sebebi nedir? İnsan olaylara karşı doğru bakış açısını nasıl yakalar?
  • Can Yine Bülbül Oldu - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Can Yine Bülbül Oldu - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Ahmet Özhan bu bölümde 'Can Yine Bülbül Oldu' ilahisinin sözlerini şerh ediyor. Her hafta başka bir ilahinin sözleriyle izleyicilerini başka başka yolculuklara çıkaran Çıktım Erik Dalına'nın bu bölümünde, 'Bülbül' nereye denk düşüyor?' oradan başlıyor sohbet.. İlahi ne anlatıyor, Ahmet Özhan'ın gönlüne ne düşürdü, hangi sırları fısıldıyor satır satır açılıyor. İzleyicilerin de aktif katılım sağladığı programda sorularla muhabbet daha başka taraflara da gidebiliyor. Bu programda konuşulan ilahinin metni aşağıdadır. Şerhi ise programın içerisinde :) -- Can Yine Bülbül Oldu --
  • Derman Arardım Derdime - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Derman Arardım Derdime - Çıktım Erik Dalına | Ahmet Özhan

    Tasavvuf müziği sanatçısı Ahmet Özhan bu bölümde 'Derman Arardım Derdime' ilahisinin sözlerini şerh ediyor. Satır satır izahatını yaptığı ilahinin nerelere kadar uzanacağını bu bölümde görüyoruz. İzleyicilerle karşılıklı sohbet şeklinde monotonluktan uzak izleyicilerin merak ettiği sorulara da cevap veren Ahmet Özhan aralarda keyifli hikayeleriyle programa ayrı bir tat katıyor.