MyMecra
Beraber Yürüyelim / Bizi Takip Edin

Derdini Söyle | Hayati İnanç

12 Video Bulunuyor

Hayati İnanç’ı ya yalnız başına ya da konuk olduğu bir programda şiirler okurken izledik. Peki; konuk yine Hayati İnanç olsa fakat programın sunucusuhayatında ilk defa kamera karşısına geçen dertli bir genç olsa nasıl olurdu? Bu programı her bölüm başka bir genç sunuyor, Hayati Hoca kendine has üslubuyla o gencin dertlerine muhabbetle çare arıyor.

  • Bizde Eğitim Diz dize Olur, Uzaktan Değil - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Bizde Eğitim Diz dize Olur, Uzaktan Değil - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç'ın konuşmacı olduğu "Derdini Söyle" programının bu haftaki son bölümünün sunucusu Türkçe Öğretmeni Gökhan Güneş oldu. Derdini Söyle'nin son bölümünde Gökhan Güneş derdini anlattı, Hayati İnanç derman olmaya çalıştı. Derdini Söyle'nin son bölümünde başlıca şunlar konuşuldu; Hayati İnanç: Çocuklarda ne görüyorsun? Gökhan Güneş: Çocuklarda büyük bir değişim görüyorum önce onu söyleyeyim. Zaten son 2 yıldır değişen bir eğitim süreci var dolayısıyla bu eğitim sürecinin de hem çocuklara, hem büyüklere aslında belki de hayata yansıması var ciddi oranda. Şikayetler var, düzenimiz değişti dolayısıyla herkeste bir düzen değişti. Bu düzen değişikliğinin getirdiği olumlu şeyler var, olumsuz şeyler var bunları biraz aslında konuşalım istiyorum. Aslında bizim derdimiz biraz da bu hocam. Hayati İnanç: Eğitim denen şey haddi zatında tam olarak kişinin kendini yetiştirmesi, kendini eğitmesidir. Sen kendini eğit, bakma sen etrafında müşterisi çok olur onun. Çocuğuma nasıl tesir edeceğim? Kendini adam edeceksin bunun başka bir çaresi yok çünkü insanlar hele hele o genç, samimi olan, rol yapmayı öğrenmemiş insanlar, 12-15 yaş aralığında o insanlar var ya senin lafına hiç bakmaz, adımlarına bakar. Sende samimiyet görürse peşine takılır, görmezse kepengi indirir ağzınla kuş tutsan ona hitap edemezsin. Gökhan Güneş: Öğrencinin diz dize oturduğundaki haliyle, Zoom'dan kameraya baktığı hali arasındaki fark nedir? Hayati İnanç: Birincisi hayattır, ikincisi sözde yaşam. Klasik eğitim tarzı şöyle tarif ediliyor avrupa bilgeleri tarafından. Eğitim dediğin şey yüzlerce veya binlerce kişiye hitaben değil en fazla 20, bilemedin 25 kişiyle yerde oturarak, göz temasıyla, dediğin gibi diz temasıyla hatta başları örtülerek, belli bir ısı istiyor kafa her şeyin bir usulu erkanı var. Mümkün mertebe tecrid edilmiş yani dışarıyla irtibat kesilmiş biçimde, karşılıklı arada öyle mikrofondu, hoparlördü bilmem neydi falan geçinin bunları ya... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Anne Terliği Neden Hep İsabet Eder? - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Anne Terliği Neden Hep İsabet Eder? - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç'ın konuşmacı olduğu "Derdini Söyle" programının bu haftaki sunucusu Sümeyye Kelle oldu. Derdini Söyle'nin bu bölümünde Sümeyye Kelle derdini anlattı, Hayati İnanç derman olmaya çalıştı. Sümeyye Kelle: Şu an bizi izleyen herkese selamlar. Bu haftanın sunucusu ben olacağım inşallah bana ve sizlere de vesile olur diye umuyorum. Hocam merhabalar, nasılsınız öncelikle? Hayati İnanç: Merhaba, elhamdülillah efendim. Sağ olun, siz nasılsınız? Sümeyye Kelle: Ben de iyiyim, teşekkür ederim. Hayati İnanç: Neye vesile olur? Sümeyye Kelle: Neye vesile olur? En azından, ben hep gazetecilikte şunu söylüyordum insanlara bir fikir bırakabilmek diye ama zamanla ilmin kolaylaştığını gördükten sonra artık insanlarda bir his bırakabilmeyi hedeflemişti. Hayati İnanç: Aslında kolaylaşan ilim değil de data yani ham bilgi yığını fırtına gibi üzerimize boca edilmekte, istediğimiz her şeye hemen ulaşıveriyoruz ama ulaştığımız şey bilgi mi? derseniz bana pek değilmiş gibi geliyor. Datadan bilgiye, bilgiden hikmete bir yolculuğumuz var belki asrımızın en ciddi problemlerinden biri lüzumsuz bilgi sağanağı altında gerçekten lazım olanı seçip alma becerisine ihtiyacımız var... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Hayati İnanç: Yaşananları Birinci Ağızdan Duymak Bana da İyi Geldi - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç: Yaşananları Birinci Ağızdan Duymak Bana da İyi Geldi - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç'ın konuşmacı olduğu "Derdini Söyle" programının bu haftaki sunucusu Hakan Çamlıca oldu. Derdini Söyle'nin bu bölümünde Hakan Çamlıca sordu, Hayati İnanç cevapladı. Hakan Çamlıca: Hocam, geçen sene Mart ayından beri covid ile uğraşıyoruz. 112'de başladım ben çalışma hayatıma. İlk covid vakamızı Ataşehir FSM hastanesine götürdükten sonra o kuruyucu kıyafetlerle birlikte hiçbirini çıkarmadan, sıcakta bir günde. Karşıya, Avrupa yakasına komuta merkezine o kıyafetleri hiç çıkarmadan gittik. Baya zorlu bir yolculuk süreciydi bizim için. O tarihten bu yana covid ile hemhâliz, mücadele ediyoruz. 112'den sonra pandemi hastanesi açılınca oraya görevlendirmem oldu benim, geçen sene Mayıs ayından beri de ordayım, yaklaşık 1 yıl oldu. Hayati İnanç: Neler neler gördünüz? Hakan Çamlıca: Çok şeyler gördük hocam. Özellikle bu son dönemdeki patlak veren süreçte çok daha zorlu geçti bizim için ve hastalar da çok kötü geldiler hastaneye. Hayati İnanç: "İhtiyârımla acep ben hiç olur muydum tabîb Ger bileydim âlemin bunca devâsız derdini..." İnsanların bu kadar dertli olduğunu bilseydim, doktor mu olurdum demiş :) Hakan Çamlıca: Hocam inanın öyle dönemlerden geçtik hala da geçiyoruz, çok şükür bu yasaklarla birlikte neredeyse yarı yarıya azalma oldu vaka sayılarıyla orantılı bir şekilde gidiyoruz. Biz kendi hastanemizde 24 saat nöbet tutuyoruz. 24 saatte 2.000 hatta 2.000'i aşkın hasta bakıyorduk yani hasta muayene ediyorduk, yasaklarla birlikte şu an hasta sayımız 800'lere kadar düştü... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Doktor Benim Ama Tedavi Eden Onlar - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Doktor Benim Ama Tedavi Eden Onlar - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç ile "Derdini Söyle" uzun bir aranın ardından kaldığı yerden devam ediyor. Salih Selman'ın ilginç hayat hikayesinin yer aldığı bu bölümde başlıca şunlar konuşuldu; Salih Selman: Hocam sene 87, ÇAPA'dayım. Saint Joseph'i kazanmışım ondan sonra TIP'ı büyük bir hevesle kazanmışım yani sadece TIP yazmışım başka bir tercihim yok, sırf ÇAPA Cerrahpaşa. Dedim ki kazanamazsam yine TIP'çı olacağım öyle bir hevesle girmişim. TIP'ı okumuşum, cerrahiyi hevesle kazanmışım yani hepsinden büyük bedeller, imtihanlarla gelmişim. Yemekhaneye iniyorum ama personelin yemeğine iniyorum yani Tıbbi şeylerde hocalarla birlikte oluyorum Tıbbı almak için ama normal sohbetlerde ruhum daralıyor onların konuşmalarından onun için aşağıya yemekhaneye iniyorum. O namazlı, tevazulu insanlarla birlikte muhabbet ediyoruz... Bir Cuma günü öğle yemeğinde dediler ki bana, yav hocam dediler biz bu akşam bir minibüs kiralıyoruz Menzil'e gidiyoruz. Orada çok istifade ediyoruz manevi olarak. Seni de seviyoruz, sen bizim yanımıza geliyorsun sende gelsen istifade etsen dediler. Şimdi ben işte o zaman sene 87, 26 yaşındayım. Habire bir maddiyatın beşinde bütün diplomalarla koşuşturmuşum, bir yere gelmişim ama bir manevi sıkıntım var. Karşımda da o diplomaları almamış personel ama manevi diplomalar peşinde olan insanlar var. Ban bir yerden bahsediyor. Ben bunu duydum, hiç bir tepki veremedim. Düşündüm, niye bu kadar yola gidiyorlar yani o zamanın şartlarında bir minibüsle oraya gidip gelmek muazzam bir şey... Hayati İnanç: Onun öncesinde ne var hayatınızda yani bir fırtınalar falan var mı? Salih Selman: Var tabi. Hayati İnanç: Yani size bu teklifin getirilmesinin bir gerekçesi olmalı. Salih Selman: Ama faydalanmadım. Gitmedim ben oraya. Düşündüm ki yani bunlar burada bir camiye niye gitmiyor da oraya gidiyorlar... Ama esasında tabi bir manevi yani sen diyorlar maddiyat için çok koştun ama gel diyorlar bizim minibüsümüze bin dediler. Ben seneler sonra bu kaçırdığımı anladım... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Rahat Etmenin Tek Bir Yolu Var - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Rahat Etmenin Tek Bir Yolu Var - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç'ın konuşmacı olduğu "Derdini Söyle" programının bu haftaki sunucusu Rümeysa Karaca oldu. Derdini Söyle'nin bu bölümünde Rümeysa Karaca sordu, Hayati İnanç cevapladı. Rümeysa Karaca: Hocam, derdimiz işsizlik. Buna nasıl bir çözüm bulunabilir bilmiyorum. Herkes okuduğu mesleği yapmak istiyor, okuduğu bölümde ilerlemek istiyor fakat o kadar imkan yok ülkemizde, o kadar gelişmedik yani..? Hayati İnanç: Okuyanlarında bir çoğu zaten, bir çoğu maalesef gerçekten okuyor mu diye sormak yerinde olur. Laf olsun diye üniversitelere gidip, bir kaç yılı geçirip, yetişmeden, yetişemeden ortamda ona el vermiyor... İş bulunur, bir gün bulunur da acaba çocuğun olduğunda şöyle bir düşünce olacak mı? Çocukla kim ilgilenecek, bu çocuğu yalnız mı bırakıyoruz yoksa? Kreşe, çocuk yuvasına, anaokuluna verip acaba iyi mi yapıyoruz diye bi düşünce olur mu, ne dersin?.. Rümeysa Karaca: Toplumun kadınlara biçtiği rol çok farklı yani hem okumuşsun çalışmanı istiyorlar, hem evlenmişsin, çocuklarınla, evinle, eşinle ilgilenmeni istiyorlar, hem bunların ikisini birlikte götürmeni istiyorlar ve onların sözlerine kulak asmadan yaşamak gerçekten çok yorucu oluyor..? Hayati İnanç: Çok kolay değil ama mümkün. Ben sana bir hayat prensibi tavsiye edeyim edeyim, rahat etmenin bir tek yolu var, çoğunluk nereye doğru gidiyorsa tersine git. Kalabalığın beğendiği, öne çıkardığı ne varsa risklidir... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • İstersin Vermezler Aşk Olur - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    İstersin Vermezler Aşk Olur - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç'ın konuşmacı olduğu "Derdini Söyle" programının bu haftaki sunucusu Fatih Pelit oldu. Derdini Söyle'nin bu bölümünde Fatih Pelit sordu, Hayati İnanç cevapladı. Fatih Pelit: Benim derdim... Uzun yıllardan beri beraber olduğum bir kız arkadaşım var. Biz de konuyu ailelerimize açalım dedik, ben aileme söyledim, sevdiğim ailesine söyledi. Benim ailem olumlu karşıladı, kızın babası sadece öyle diyeyim, görüşmeye gitmek istedik direk görmeden gelmesinler dediler. Ne yapacağız hocam, ne edeceğiz? Hayati İnanç: Annesi karşı çıkmadı..? Fatih Pelit: Annesi karşı çıkmadı ama evin reisi baba olduğu için mecburen ses çıkartamadı. İki aileninde istediği olsun, razı gelsinler diye uğraşıyoruz öyle kaçmak falan çözüm değil bizim amacımız iki aile de razı gelsin o şekilde birlikte olalım. Hayati İnanç: Ne zaman oldu bu gelmesinler? Fatih Pelit: 2 hafta oldu hocam. 2 hafta da 7 kilo verdirdi bana bu hocam. Hayati İnanç: İstersin vermezler aşk olur, dedi. Aşık Veysel'e sordular da bu soruyu, dediler ki; Üstad aşk nedir? İstersin vermezler aşk olur dedi. Aşkta kavuşmak yoktur diyende var biliyorsun ama sen güzel bir niyetle, samimiyetle yola çıkmışsın, hanım kızımız da anlaşılan o ciddiyet içerisinde inşallah hayra döner neticede acele etme bakalım. Sence ne sebep oldu, biliyor musun? Fatih Pelit: Biliyorum hocam... Bizim genel kültürümüzde var maalesef bu nerelisin ön yargısı kocaman bir duvar oluyor maalesef... Biz doğma büyüme Istanbul'luyuz, Beyoğlu'luyuz ama romanlıkta var bizde. Kız arkadaşım biliyor, birbirimizi seviyoruz ben de her şeyi açık açık Istanbul'lu olduğumuzu, roman olduğumuzu söyle dedim, ona göre geleceğiz dedim o da annesine söyledi annesi, insan insandır kızım sıkıntı yok dedi sağolsun sonra babama söyleyeceğim dedi ama önce annesine söyleyecek annesi babasına söyleyecek tabi... Biz o akşam bekledik tabi, ben ertesi gün işte gittim tabi ama bana zaman geçmiyor acaba ne diyecek, ne haber gelecek... Akşam oldu, bir haber var mı diye sordum. Var, babam dedi ki, gelmesinler. Sebebi ne dedim? Çok ön yargılı davrandı, beni de şaşırttı bilmiyorun, ortalık biraz durulsun dedi. Bu önyargı duvarını nasıl yıkacağız hocam, gerçekten bilmiyorum?... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Dert ve Belanın Çokluğu Günahın Değil Affın Çokluğuna Delildir - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Dert ve Belanın Çokluğu Günahın Değil Affın Çokluğuna Delildir - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç'ın konuşmacı olduğu "Derdini Söyle" programının bu haftaki sunucusu Mustafa Aksoy oldu. Derdini Söyle'nin bu bölümünde Mustafa Aksoy sordu, Hayati İnanç cevapladı. Mustafa Aksoy: Hocam, ismim Mustafa Aksoy. Kayseri'den geliyorum. Evliyim, 2 çocuk babasıyım. 2,5 yaşında bir kızım var, 5 yaşında da Şubat'ın 20'sinde cennete uğurladığım bir oğlum var. Hayati İnanç: Oğlun merhum, cennet kuşu... Başın sağ olsun, evlat acısı karşısında ne söyleyeceğimi bilmiyorum amma sen de biliyorsun ki; cennet kuşu annemi babamı isterim diyor cennete girerken, girmem de girmem diyor almadan girmiyor... Mustafa Aksoy: Hocam bizim hikayemiz yani karşınızda olma sebebimiz burada başlıyor... Yaklaşık 2 yıl oluyor. 2 yıldır tedavi görüyorduk, beyinde tümör vardı... Hayati İnanç: Mustafa, biz kaldık. 2 yaşında ben de ölümcül bir hastalıktan çıkmışım, gitti gidiyor demişler... Neticede bir doktorun tavsiyesiyle, tıbben başka bir çare söyleyemiyoruz da demiş doktor; sabah erkenlerinde, tan yeri ağarırken çam ağaçları arasında kucağınıza alın gezdirin demiş. Aylarca o şekilde gezdirilmişim, Cenab-ı Hakk şifa vermiş kaldık ve 60'ı bulduk. Acaba gitmek mi iyi, kalmak mı? bunu bilen Hakk Teala... Baba şefkatiyle ağlıyorsun tabi, normal elbette ağlar insan, dayanamaz ama biliyorsun ki bildiğin halde söyleyeyim; Allah senden daha şefkatli, yavruna... Mustafa Aksoy: Teselli kaynağımız orası zaten hocam... Hayati İnanç: Biz ne kadar müşfik olsak, merhametli, şefkatli olsak aciziz, kuluz bir yerde biteriz ama Allah'ın şefkati sonsuz, rahmeti sonsuz... Sen ona tevdi ettin, dünya hayatın da bu sebeple yani benim yaptığım işe bir ecir varsa, inşallah seninkine yüz olur... Gittiğimiz zaman göreceğiz, biliyorsun ki bu dünyada tanışanlar, görüşenler orada da görüşürler... O cennet kuşu melek gibi günahsız... Ne kadar güzel haberler var biliyorsun dimi? Cennetin kapısına getirilir, annem babam olmadan girmem der. Bir çocuğun nazlanmasına, ağlamasına anne baba dayanamazken, konu komşu dayanamazken, Cenab-ı Hakk daha müşfiktir, daha rahimdir... İnşallah sizler içinde bir vesika, bir delil, bir imkan... Cenab-ı Hakk sabrı cemil versin, güzelce sabır versin size de annesine de. Karlı olan siz olacaksınız hatta oldunuz... Mustafa Aksoy: Hocam bu noktada size şunu sormak istiyorum. Yani korkularım burada başladı açıkçası... Herkes Allah razı olsun sizin söylediğiniz gibi nasihatlarda bulunuyorlar... Ya baba, beni kaybettin sen hayattan bir ders çıkarmadın, kötü yaşamaya devam ettin kusura bakma senden önce Allah'ın hakkı var ben sana yardımcı olamam der korkusu başladı burada... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Dert Gibi Dermanımız Vardır - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Dert Gibi Dermanımız Vardır - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç’ın konuşmacı olduğu “Derdini Söyle” programının bu haftaki sunucusu Korhan Kandemir oldu. Derdini Söyle’nin bu bölümünde Korhan Kandemir sordu, Hayati İnanç cevapladı. Korhan Kandemir: "Afet-i gamdan aceb dünyada kim azâdedir Herkesin bir derdi var mâdem ki âdemzâdedir Bir hûma-yı zevki bin sayyâd-ı gam takib eder Böyle bir mevhuma bilmem neden halk üftâdedir" Hocam, böyle midir? Afet-i gamdan azade olan var mıdır? Hayati İnanç: Yoktur. Bu dünyada gam afetinden azadeyse bir kişi, gam sahibi değilse, şairin kesin emri mucibince adem sayılmaz. Bî gam olan adem olmaz, Adem olan bî gam olmaz dedi adamsa derdi vardır hatta dedi ki biri daha derdin yoksa git pazardan dert satın al. Tabi modern hayatın, postmodern hayatın, milenyum bakışının kolay anlayabileceği şey değil belki bu, niye durup dururken dertli olalım falan gibilerden… Aslında durup dururken dertli olmak değil o derdi fark etmek, yani gam sahibi olmak demek zaten herkes dertlidir de bunu fark eden olur etmeyen olur, o farkındalığa işaret edilmektedir… Korhan Kandemir: Diyorlar ki insanın dünya gelişi bir nüzuldür, iniştir ve bunun için, çıkmak için kendisine bir kanat arar. Biz bu kanadı nasıl buluruz, nerede buluruz? Hayati İnanç: Cenab-ı Peygamber’in varisi olan alimleri tanımak en azından adlarını duymak, eserlerini duymak nasip oldu ki bahsedilen kanat veya kopmaz ip odur. Onu söyleyen bizzat kendisi odur. Burada iki şeyden kurtulmak gerekiyor, böyle bir dert ile dünya sahnesine geldiği halde, önünde kabir olduğu halde, yeme içme falan filan bir sürü faaliyetlerle şen şakrak bir insan dünyada nasıl yaşar, olacak iş mi yani? Normal şartlarda hangi kişi dar ağacına giderken kahkahalar atmış, espriler yapmış? Dar ağacına gidiyorsun neticede yani, neticede ölmeye gidiyorsun, kabir seni bekliyor, seni bekleyen bir kabir var buna rağmen dünya hayatını sürdürebilmek için verilen bir şey var; gaflet. Olmasa yaşayamazdık. Cenab-ı Hakk lütfetti gaflet verdi ama verdiği her nimet gibi bu da aşırı kullanılırsa zararlı. Yeme içme kabiliyeti verdi, iştah verdi ama sen verdi diye haddinden fazla yersen ne oluyor, başına iş geliyor. Gaflette öyle… Devamı videomuzda… Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Delisi Olmadığın İşin, Velisi Olamazsın! - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Delisi Olmadığın İşin, Velisi Olamazsın! - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç’ın konuşmacı olduğu Derdini Söyle programının bu haftaki sunucusu Beyzanur Hakcı oldu. Beyzanur Hakcı üniversitede iktisat üçüncü sınıfta okuyor. Beyzanur Hakcı mazlumların yaralarını sarmak istiyor. Ümmeti davet ümmeti icabet farketmeksizin mazlumların yaralarını sarmak istiyorum. Tercih döneminde bunları da düşünerek iktisadı tercih ettim. Doktor olmak istiyordum olmayınca kazanamadım diye çok üzüldüm. Bir gün en yakın dostum şunu söyledi, sen böyle dertleniyorsun ama doktorlar sadece yara sararlar, asıl yara saranlar o yarayı hiç açmayacak şekilde kapatanlardır, sen büyük adam olursan da yara sarmış olursun dedi. İleride de yara açmayacak insan olmak, gerektiğinde bir omuz olmak istiyorum Ümmeti Muhammed’e… Hayati İnanç: niyet hayır akıbet hayır kızım. Sen böyle niyet ettikçe Allah Rızası için insanlara hizmet etmeye niyet ettikçe imkan her meslekte var. Ticareti düşünmüşsün doğru düşünmüşsün ahir zamanda para olmadan bir şey yapılamıyor. Ticaret yapacağım diyorsun buna dair bir şey yapıyor musun? Beyzanur Hakcı; Ortadoğu pazarını araştırıyorum. Hayati İnanç: Bu evvel emirde düzgün bir evlilikle olur biliyor musun? Derler ki doğru yolda eğri yoldaş ile yürünmez. Ben bir çok kişinin kız ya da erkek doğru yapılmamış evlilikle ideallerinden koptuğunu, lastiğin patladığını, müsvedde bir hayata döndüğünü gördüm. Orada hata edilirse silgi kar etmez, ne yapmak lazım, orada silgi kar etmez. Ne yapmak lazım? Kağıdı yakmak lazım. Allah muhafaza… Ama en başında şunu unutma insana yaptığı işte en iyisi olmalı, parmakla gösterilen kişi olmalısın. İş bizim aynamızdır. Zamanımızda bunu arıyor insanlar örnekler arıyor. Bu eksik bugün…. Devamı programda… Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Saadete Ermenin Yolları - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Saadete Ermenin Yolları - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç'ın daimi konuşmacı olduğu 'Derdini Söyle' programını bu hafta Yusuf Turgut sundu. Yusuf Turgut'un çok ilginç bir hikayesi var. Kendisi doğuştan engelli ancak çocuk yaşından itibaren anne ve babasının destekleri sayesinde kendisiyle barışık yaşamayı çok iyi talim edip hayatının merkezine yerleştirmiş. Yusuf açılışta Hayati İnanç'a benim derdim; kaldırımların yüksekliği, Türkiye'de yaşama zorluğu, insanların bize bakışı, bir sporcu olarak sponsor bulamıyor oluşum gibi şeyler benim derdim değil. Sakatlık Rabbimin bir lütfudur. Bu dert dedikleri benim nimet saydığım, sadet saydığım lütuftur. Bunun sırrına vakıf olabilirsek olaylara biraz daha farklı yönden bakma kabiliyeti kazanırız. Ama bana bunu lütuf gibi gösteren muhterem anne babam olmuştur. Onlar için sizden bir dua istiyorum, dedi. Derdimiz, bir büyüğüm ile tanıştım bu söz benim hayatımı ziyadesiyle değiştirdi. Söz şöyle 'Her şey sevmekle başladı.' Ben bu sözü duyana kadar kendimi iyi insan zannediyordum, kendimi seviyor sanıyordum. Halbuki ne iyi insanmışım, ne de sevebiliyormuşum. Uzaktan yakından zerre yanaşamamışım.. 'Her şey sevmekle başladı' sözünden sonra benim hayatımın birinci kısmına hep sevmek oturdu. Buradan yola çıkarak size sorayım hocam, bir yarin gönlüne nasıl gireriz? Hayati İnanç: evvela böyle diyerek gireriz ilk adım bu... Yusuf: Biz de ayak yok nasıl yapacağız? :)
  • En Büyük Zenginlik Nedir? - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    En Büyük Zenginlik Nedir? - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç 'ın konuşmacı olduğu 'Derdini Söyle' programının bu haftaki sunucusu Balıkçı Ali Üreyil idi. Ali Abi Hayati İnanç'a memleketinden, çocuklarından, anne babasından, eşinden, uzakta olmanın zorluklarını anlattı. Ali Üreyil: Karslı'yım iş olmadığı için İstanbul'a çalışmaya geldim. Ancak şartlar çok zor ama isyan etmiyorum halimize şükür dedi. Bekar evinde arkadaşlarla birlikte kalıyoruz. Soğuk oluyor, eve gittiğimizde yarım saat elektrikli ısıtıcıyı açıp biraz ısınıp sonra yatıyoruz dedi. İstanbul'da sekiz dokuz ay kadar çalışıyor sonra memlekete dönüyorum dedi. Hayati İnanç'ın evsiz olanların durumu nedir bilmek lazım demesi üzerine... Balıkçı Ali, ben de sokaklarda kaldığım için onları çok iyi biliyorum dedi. ve yine ilave etti... Babam 13 yaşında memleketten aldı ve İstanbul'a getirdi dedi. O gün bugündür tek başıma mücadele veriyorum.. Şimdi 19 yaşında oğlum var ama ben onu getirmek istemiyorum hem okuyor hem de getirsem buralarda kaybolur gibi hissediyorum dedi. Hayati İnanç, sen bize çok iyi bir örneksin hem çok zor şartlarda çalışıyor, hem de hiç isyan etmiyorsun ve haline şükrediyorsun diyerek Balıkçı Ali 'yi tebrik etti. Bugün gençlerde mahrumiyet yoksunluğu var ve biraz sabır, biraz şükür bugün gençlerin muhakkak edinmesi gereken uzletler diye ilave etti. Hayati İnanç ve Balıkçı Ali Üreyil 'in karşılıklı sohbetinde konuşulan daha bir çok mevzu bu bölümde. Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Aşkı Anlat Bana Hakkı - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Aşkı Anlat Bana Hakkı - Hayati İnanç | Derdini Söyle

    Hayati İnanç'ın konuşmacı olduğu Derdini Söyle programını bu hafta Hakkı Kaptan sundu. Hakkı kendi dünyasında haberler verdi bize. Daha doğrusu Hayati İnanç o dünyadan haber almaya çalıştı. Hayati İnanç beni dua defterine yazar mısın Hakkı? Nasıl dua ediyorsun? Hakkı: Yarabbim bütün Ümmeti Muhammed'e yardım etsin inşallah. Hayati İnanç Hakkı senin yerinde oturanlar dertlerini anlatırlar ben de burada ahkam keserim. Ama burada anladığım kadarıyla dert anlatması gereken benim. Senin bir derdin var mı Hakkı. Hakkı Kaptan: Yok. Hayati İnanç: Yok tabi senin bir derdin yok. Dert sahibi biziz. Bizim derdimizin devası nedir kim bilir? Yaş geldi gidiyor ama anlıyoruz ki senin kavuştuklarına uzağız biz Hakkı. Sen de ki, şunu yap bunu yapma.. Ben ne yapayım Hakkı? Madem seni beni sevdin deftere yazmaya da söz verdin. Senden istediğim dua şu: Mevlam sen bu Hayati kulunu, ondan gelenleri, onu sevenleri sana kavuştur diye dua et. Dünyada dertsiz insan yok. Ne yaparsın geceleri Hakkı? Hakkı Kaptan: Gece namazı kılıyorum, abime dua ediyorum. Hayati İnanç: Ne iyi oldu seni tanıdığım Hakkı. Hakkı peygamber efendimize olan sevgisinden dolayı giydiği kıyafetini anlatıyor. Hayati İnanç peygamber efendimizin sevgisiyle yazılmış şiirlerden alıntılar yapıyor. Hayati İnanç Hakkı'ya soruyor. 'Aşk nedir?' Hakkı. Bu sefer ben sana sorayım. Hakkı Kaptan: Molla Gıyas diyor ku; Hakkı'yı çok seviyorlar. Hakkı Kaptan: Gençlere tavsiye veriyorum. Namaz kılsınlar, oruç tutsunlar, ilimle meşgul olsunlar, gruptan ayrılmasınlar.. Çok konuşmayalım. Az uyusunlar, az yesinler. Hayati İnanç: Ne okusunlar. Hakkı Kaptan: Kur'an-ı Kerim okusunlar. Hayati İnanç: Hakkı sen namaza aşıksın anladığım kadarıyla? Hakkı Kaptan: Evet. Serdar Tuncer: Hakkı bir şiir okur musun? Serdar Tuncer: Bize de dua et, biz de O Gönle girelim Hakkı. Hayati İnanç: Eğer ilimle olsaydı Ebu Cehil önde giderdi. Ama sevilmedi, nasibi olmadı. Mucizeyi gördü, onun gördüğünü herkes gördü kalbi titredi ama o inat etti. Hakkı programın kapanışında herkes için dua ediyor... Ve dahası bu bölümde... Gelin, Beraber Yürüyelim...