My Mecra’da bu sene Ramazan ayı dolu dolu geçecek. Daha önce geleneksel hiçbir televizyon kanalında dahi yapılmamış tüm ilkler bu sene My Mecra izleyicisiyle buluşacak. Program İstanbul stüdyosundan canlı olarak yapılacak ve programı uzun yıllardır Ramazan ekranında olmayan Serdar Tuncer kendisine has ve Ramazanlarda çok aşina olduğumuz tarzıyla sunacak. Program içerisinde Ramazanın 1. gününden 30. gününe kadar her akşam Bağdat, Kıbrıs, Kahire, Libya, Bakü, Medine ve Kudüs’ten muhabirlerimizle görüntülü bağlantılar yapılacaktır. Program Edirne iftarı ile Türkiye’de sonlandırılıp, Bosna’da yayına hazır bulunan ekibimize devredilecek ve Bosna yayını Viyana iftar vaktine kadar devam edecek.
Bir medeniyet hakkındaki en büyük fikri belki de o medeniyetin sanatı verir. Bertan Rona, resimden müziğe kadar klasik batı sanatları ve sanatkarları üzerinden bir batı medeniyeti okuması yapıyor. Bu sanatları bizdeki karşılıklarıyla ele alıp Doğu-Batı medeniyetinin mukayesesini sanat fikri üzerinden yapıyor.
Serdar Tuncer; sanattan - siyasete, oyuncu dünyasından - yazar çevrelerine kadar tanıdığımız simalarla birlikte ‘Çat Kapı’ deyip, My Mecra izleyicisiyle buluşacak.
Çat Kapı programının günü ve saati yok. İsmi gibi yayın günü de, saati de ve konuğu da sürpriz.. ama yapılacak muhabbetin samimiyeti ve sahiciliği muhakkak.
İçinde bir çok güzelliğin yer alacağı Çat Kapı My Mecra ‘da yayına başlıyor.
MyMecra’da canlı olarak yayınlanacak ilk program. Orhan Karaağaç soruyor, Serdar Tuncer cevaplıyor.
Her bölümde bir çay sohbeti tadında, samimi bir üslupla kalbe dair olan büyük meselelerimiz bu programda konuşuluyor.
Hayati İnanç’ı ya yalnız başına ya da konuk olduğu bir programda şiirler okurken izledik. Peki; konuk yine Hayati İnanç olsa fakat programın sunucusuhayatında ilk defa kamera karşısına geçen dertli bir genç olsa nasıl olurdu?
Bu programı her bölüm başka bir genç sunuyor, Hayati Hoca kendine has üslubuyla o gencin dertlerine muhabbetle çare arıyor.
1960’ların Erzurum’u, yokluk ve çile içinde geçen bir çocukluk, gurbet ve sancılar... Babasının ilkokula sırtında taşıdığı çocuk, profesörlüğe ve ‘Yağmur Şairliği’ne uzanan yolculuğundaki bütün tecrübelerini bu programda hikayeleriyle paylaşıyor.
Her bölüm başarıya giden yolun destansı bir hikayesi...
Bu programda yüzyıllardır anlatılan, her anlatılışta yeniden canlanan ve bir hikmete, bir inceliğe can katan hikayelerimizden bir demet bulacaksınız.
Serdar Tuncer, 25 yıldır ekranlarda ve sahnelerde anlattığı hikayeleri yeni bir üslup, özgün bir formla yeniden beğenimize sunuyor.
“Biri Bir Gün” şimdiden bir MyMecra klasiği...
Tasavvuf müziğimizin dillerden düşmeyen klasikleri bize ne söyler?
Bu programda, sözlerini Allah dostlarının yazdığı ilahiler dinleniyor ve tasavvuf müziğinin duayen ismi Ahmet Özhan tarafından şerh ediliyor.
İhlas, edep, sıdk, muhabbet her birimizin sahip olmak istediği güzel hasletlerdir. Yaşadığımız çağın hengamesinde bunlardan uzağa düştük. Bu güzelliklerin ne olduğunu bilmediğimiz için bunlara nasıl sahip olacağımızı da bilemiyoruz.
Ömer Tuğrul İnançer bu programda tasavvufun bu güzel terimleri üzerinden bizi iyiye, güzele ve doğruya davet ediyor.
16 devlet kurmuş, İslam medeniyetinin Osmanlı yorumuna ev sahipliği yapmış bir yurdun çocuklarıyız. Bir vakitler bizim bizi tarif ederken ortaya koyduğumuz kavramlarımız vardı. Nasip, aşk, bereket, akıl gibi...
Ne zaman ki bu kavramlar hayatımızdan çekildi biz bizden uzağa düştük. Kim olduğumuzu hatırlayalım diye bizim kavramlarımız üzerinden Prof. Dr. İbrahim Kalın bu programda bizim tasavvurumuzun okumasını yapıyor.
Muhabbetin tadı aynı, demi daha koyu ama adı başka: 'Konu Nedir?'
Elde kahveler, kamera yok sanki, kahkaha ve hüzün bir arada, bilinç akışı dostça bir muhabbet... Peki konu ne?
Emin olun stüdyoya girerken onlar da bilmiyorlar :)
Doğru nedir?
Bugün doğruları ne kadar konuşabiliyoruz? Doğruyu duymaya ne kadar tahammülümüz var?
Bu programda Orhan Karaağaç; alanının uzman isimler ile hiç bir yerde konuşulmayanları konuşuyor ve meselelerin doğrusu nedir, şeffaf bir şekilde ortaya çıkarıyor.