Mankurtlar Başarılı Olamazlar - Nurullah Genç | Başarı Bedel İster
Mankurtlar Başarılı Olamazlar - Nurullah Genç | Başarı Bedel İster
Nurullah Genç ile “Başarı Bedel İster” kaldığı yerden devam ediyor. Bu bölümde Nurullah Genç, mankurt ne demek ve mankurtlar neden başarılı olamaz konularını açıklıyor. Her hafta başarıya dair farklı konu başlıklarını ele alan Nurullah Genç bu bölümde mankutların neden başarılı olamayacağını anlatıyor. Nurullah Genç başlıca şunları söyledi; Mankurtlar başarılı olamaz, neden? Çünkü hafızaları kendilerine ait değildir. Mankurtlar başarılı olamaz çünkü tarihlerinden uzak yaşarlar. Mankurtlar başarılı olamaz çünkü iradeleri kendi elinde değildir ve efendileri vardır. Efendileri onlara ne derse onlarda onları yapar. Yıl 1987. Erzurum’da verdiğim ilk konferansın adı mankurtlardır. İlk okul öğretmenim gelmiş konferansa, beni dinledikten sonra çıkışta dedi ki; Nurullah’cım, çok güzeldi ama neden konuşmanın ismini mankurtlar koydun dedi. Ben de ona şu cevabı verdim; Hocam, gelecekte bu kavrama ihtiyacımız olacak. Bu kavram, hem ülkemizde hem dünyada çokça kullanılacak çünkü insanlık büyük bir mankurtlaşmanın eşiğinde. Ülkemde zaten yıllardır, ülkemin insanları mankurtlaştırılıyorlar. Ben mankurt kavramını ilk defa 1980’li yıllarda okuduğum Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” romanında görmüştüm. Romanı birkaç defa okudum ama özellikle onun yaptığı mankurt tanımlaması üzerinde çokça düşündüm çünkü başarıyla birebir özdeşmiş bir kavram mankurt kavramı. Mankurt ise bir insan ondan asla başarı bekleyemezsiniz o sadece köledir, söyleneni yapar. Kendisine bir şeyleri dikte ettirirler, bir şeyleri ezberletirler o ezberlenenle yaşar. Bu mankurt hikayesini, bu ülkede herkesin bilmesi lazım diye düşünüyorum. Herkesin öğrenmesi lazım çünkü mankurt demek kendisinde olmayan insan demektir. Cengiz Aytmatov orada böyle anlatıyor, diyor ki; eski yüzyıllarda, Orta Asya da kabileler birbirleriyle savaşırlardı ve aldıkları esirleri köleleştirme yarışına girerlermiş. Bu köle yarışını JuanJuan diye bir kabile kazanıyor çünkü aldığı esirleri mankurtlaştıran kabilenin adı bu, JuanJuan. Bunlar değişik kabilelerle yaptıkları savaşlarda, aldıkları esirleri genç kızları, genç delikanlıları mankurtlaştırırken şöyle bir işlemden geçiriyorlar; ellerini ayaklarını bağlıyorlar, boyunlarına demir ya da tahta halkalar geçiriyorlar onları kızgın çölün içerisine bırakıyorlar, birkaç gün orada bekletiyorlar, onların hazır hale geldiklerini düşündükleri an kafa derilerini canlı canlı yüzüyorlar ve çıkarıyorlar ve hemen oracıkta kesilmiş bir devenin boyun derisinden bir parçayı alıp onların yüzülmüş kafalarına dikiyorlar ve onları tekrar kızgın çölün ortasına bırakıyorlar. 100 kişiden 3 kişi, 5 kişi, 10 kişi ya sağ kalıyor ya kalmıyor. Ölmek istiyor insanlar. Kafalarını yerlere vurarak kendilerini öldürmek istiyorlar. Ayakta kalanlar kimler biliyor musunuz? Onlar sadece ve sadece artık hafızalarını kaybedenler. Ayakta kalanların hafızası siliniyor. Nerden geldiğini bilmiyor, kim olduğunu bilmiyor, anasını bilmiyor, babasını bilmiyor, tarihinden haberi yok. Kimi tanıyor biliyor musunuz? Sadece ve sadece kafa derisini yüzen o adamı tanıyor, o ne derse onun izinden gidiyor, o ne derse onun yolundan gidiyor, onun emrinin dışına asla çıkmıyor. Bu adama mankurt deniyor işte. Köleleştirilmiş insan. Hafızası, benliği, tarihi, inancı ortadan kaldırılmış insan. Adeta kendisini efendisinin yarattığını zannediyor… Gelin, Beraber Yürüyelim...