Mevcut Türkçe ile Fikir Üretilemez - Yol Haritası | Yusuf Kaplan
Mevcut Türkçe ile Fikir Üretilemez - Yol Haritası | Yusuf Kaplan
Yusuf Kaplan ile “Yol Haritası” kendine özgü tarzıyla fikir kapılarını zorlamaya kaldığı yerden devam ediyor. Yusuf Kaplan bu bölümde Türk romanından ve yazarlarından bahsediyor. Yusuf Kaplan başlıca şunları söyledi; Özellikle edebiyatın, sanatın dolayısıyla ruh dünyasının bir toplumun hem şimdisinin, hem geleceğinin inşasında nasıl kilit rol oynadığını veya ruh köklerinden beslenemeyen yolculukların, edebi yolculukların, sanatsal yolculukların aslında bir toplumun yıkımıyla nasıl sonuçlandığını biz aslında bizim örneğimizle görüyoruz. Türk hikayesinde Ömer Seyfettin çok önemli bir adamdır, türk edebiyatında çok önemli bir adamdır. Arkadaşlarımız nasıl, iyi bir hikayeci midir? diye sordular. Bende iyi bir masalcı dedim. Yani şöyle, eleştirel anlamda kullanmıyorum tam tersine hakkını vermek için kullanıyorum. Aslında türk karakterinin, çocukların dünyasından başlamak üzere türkiyedeki insan tiplerinin yani bu toplumun ürettiği, Müslüman toplumun ürettiği fedakar, vefakar, vatansever insan tiplerinin en mükemmel örneklerini çizmiştir, karakterlerini, özelliklerini çıkarmıştır, çizmiştir ama işin ilginç tarafı Ömer Seyfettin yeni kurulan dünyada, yeni kurulan düzenekte herhangi bir şekilde tutunamamıştır. Tam tersine yeni bir dünya, yeni bir ulus inşa edeceksin, yeni bir millet inşa edeceksin, yeni bir kültür inşa edeceksin, yeni bir edebiyat inşa edeceksin yani bunun kurucu şahsiyetlerinden birisi Ömer Seyfettin olması lazım. Niçin Ömer Seyfettin devre dışı kaldı? Çünkü Ömer Seyfettin bu toprakların köklerinden besleniyordu, ruh köklerinden besleniyordu dolayısıyla yapılan yolculukta bu toplumun ruh köklerini kurutma yolculuğuydu. Bi şekilde roman yazıldı, meşrutiyet döneminde ki birikim ve ruhla yazıldı… Köklerden beslenen, gürül gürül akan bir gelenek var. Bizi sulayacak bir gelenek… Buradan aslında keşfedilmemiş kıtaları keşfetmeye çalışıyoruz… Tanpınar, Yahya Kemal aslında bunlar çok önemli tipler, karakterler. Cemil Meriç çok insafsızdır. Gerçekten çok çaplı bir adam. El atmadığı alan yok ve inanılmaz bir şekilde 1. Sınıf eserler vermiş bir adam ama işlenen cinayete karşı sessiz… Burada asıl işlenen cinayet üzerinde kafa yormak lazım. Bi şekilde bir taraftan aslında sahte, icad edilmiş bir edebiyat üzerinden sahte bir ulus inşası var. O başarıldı mı? Kısmen başarıldı yani bunun sonsuza dek başarılı olması mümkün değil. Köksüz ağaç meyve vermez. Köksüz bu, dayanıksız çünkü dayanaksız. Dayanakları yok yani temelleri sağlam değil dolayısıyla çökmesi kaçınılmaz. Dolayısıyla oradan edebiyat çıkmadı, oradan romancılar, büyük romancılar çıkmadı bunun arkası gelmedi. Mesela büyük romacılardan birisi Kemal Tahir’di. Kemal Tahir noldu? Lanetlendi. Kemal Tahir bu toprakların çocuklarını, çocuklarının sesini dillendirdi, onların sesi oldu o ruhunu bi şekilde yani Osmanlı üzerinden anlamaya çalıştı, anlatmaya çalıştı yani muazzam bir şekilde Osmanlı’yı yeniden tarif etti ve adam dışlandı hatta dışlandı değil aforoz edildi! Mesela 2. Bir romancı daha var o da Tarık Buğra. Tarık Buğra’yı hiç kimse görmedi. Tarık Buğra ağladı, hüngür hüngür ağladı. Yapayalnız bir adamdı. Tam yel değirmenlerine karşı tek başına savaşan Donkişot’tu adam… Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...