MyMecra
Beraber Yürüyelim / Bizi Takip Edin

Son33 | Orhan Karaağaç

12 Video Bulunuyor

Doğru nedir? Bugün doğruları ne kadar konuşabiliyoruz? Doğruyu duymaya ne kadar tahammülümüz var? Bu programda Orhan Karaağaç; alanının uzman isimler ile hiç bir yerde konuşulmayanları konuşuyor ve meselelerin doğrusu nedir, şeffaf bir şekilde ortaya çıkarıyor.

  • Bu Çağ Verimsizlik Çağıdır - Erem Şentürk | SON33

    Bu Çağ Verimsizlik Çağıdır - Erem Şentürk | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Gazeteci Erem Şentürk oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Bizim ülkemizde ödül törenlerinde mikrofon alan sanatçılar niye ya bu ülkeye ya da bu ülkenin mazlumlarına -kaba ifadeyle söyleyeceğim- gömmek gibi bir iştiyaka kapılıyorlar? Erem Şentürk: Çünkü kalıp, çünkü öyle ezberlenmiş. Bu sadece Türkiye'de değil bütün dünyada böyle hatta bir İngiliz önemli bir oyuncu var. Ofansif komedi yapıyor, çok saldırgan komedi yapıyor. O bir gün bir ödül töreninde dedi ki: "Burada şimdi ödül almaya geleceksiniz. Numara yapmayın. Ödülünüzü alın ve Tanrı'nıza inanıyorsanız Tanrı'nıza şükredin ve defolup gidin." dedi. "Yüksek ihtimalle Greta Thunberg kadar okul okumamışsınız hiçbir bilginiz yok. Bilmediğiniz şeylerle ilgili de burada konuşmayın." diye itiraz etmiş çok efsane bir konuşmaydı o... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Zordur Türk Olmak - Celal Al | SON33

    Zordur Türk Olmak - Celal Al | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Oyuncu Celal Al oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Abdurrahman Gazi sende devam ediyor gibi... Diriliş'le başlamıştı sonra Kuruluş'la devam etti. Kaç sezon oynadın Abdurrahman Gazi'yi? Celal Al: 5 sezon Diriliş Ertuğrul, 2 sezon Kuruluş Osman: 7 yıl. Tabi özel hayatımızda Celal olarak devam ediyoruz ama Abdurrahman Gazi'nin şuna inanıyorum inşallah hakkıyla ismini duyurma noktasında bir faydamız olduysa Hazret belki bizlere inşallah ve aile efradımıza bir manevi ikram eylemiştir... O manevi tadı yaşıyorum diyeyim. Sağolsun insanlar, ben diziden çıkalı 2 yıl kadar oldu. Ardından hem başka bir dizide oynadık, sonrasında başka bir tiyatroda oynadık, onun öncesinde TRT dijitalin tabii'de ki bir projesinde oynadık ama insanlar sağ olsunlar onların gözünde hala Abdurrahman Gazi'yiz. Siz istediğiniz kadar özel hayatınızda reel olarak devam edin ama insalar hala sizi Abdurrahman diyor. Şikayetçi, değiliz. Demek ki güzel bir intiba uyandırmışız... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Biz Ünlülere Çok Para Teklif Ediyorlar - Murat Kekilli | SON33

    Biz Ünlülere Çok Para Teklif Ediyorlar - Murat Kekilli | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Murat Kekilli oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Murat Kekilli: Bazı şeylerin sonu merak edilir ben başlangıcı merak ediyorum. Başlangıç nasıl olacak diye. Sorulardan önce yaratılmıştır cevaplar diye bir cümle var mesela. Çok severim. O yüzden soruları merak ederim. Orhan Karaağaç: Murat Kekilli hangi cevapları önce biliyordu? Hangi cevapları sorulardan önce fark etti? İlk hangi cevabı buldunuz kendinizde? Murat Kekilli: Aslında şu anda bu cevabı vermek için elimde bir gitarımın olması gerekirdi. Müzisyenler bilirsin bazen anlatacaklarını gitarıyla, sazıyla, enstrümanı neyse onunla anlatmayı çok severler. Ben de onu hayal edeyim, elimde gitar var. Karanlığın inkara açık sorularını sordum Mealin sesten eksilttiğine Ve varlığımın son tefsirinde Sezgimin bir dilsiz ravi olduğunu buldum Hayy Cüzzamlı kibrimden seraba dönen sözlerimden Ukalalığımdan ve soytarılığımdan Babamdan bile önce ihtiyarlayan benden Benden önce büyüyen yaşıtlarımdan Çok şey öğrendim Çok şey öğrendim Şimdi anne karnındaki dalgın duruşumla Çıkıyorum artık sokaklara Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Travmayla Baş Etmenin 3 Yöntemi Var - Nevzat Tarhan | SON33

    Travmayla Baş Etmenin 3 Yöntemi Var - Nevzat Tarhan | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Nevzat Tarhan oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Hocam 6 Şubat'ta bir deprem hadisesi yaşandı hatta birden çok deprem ve hâlâ daha büyük depremler duyuyoruz o bölgeden. "Türkiye beşik gibi sallanıyor." diye cümleler kuruyoruz ve kurarken de o kurduğumuz cümlelerden ürküyoruz ya buraya da gelirse, Allah kardeşlerimize yardım etsin diye. Uzmanı olarak söyleyeceklerinize ihtiyacımız var. Biz ne yaşadık? Psikolojik olarak ne yaşadık? Çok insan kaybettik, farkında mıyız? Şu an şokun hangi boyutundayız? Bundan sonra ne olacak? Adım adım bir yol haritası çizseniz ne dersiniz? Nevzat Tarhan: Deprem 6 Şubat'ta olduğunda bir şok yaşadık. Şokta ilk birkaç gün bir durum vardır. Olayın şok etkisiyle derin, şiddetli bir korku oluyor ki beyin aşırı stres hormonları salgılıyor, kişi zihinsel olarak bloke oluyor. "Burası neresi? Ben neredeyim?" demeyi bile bilemiyor, boş boş dolaşıyor. Enkazın altında şeyleri var onu bile fark edemez o şoku yaşayan. Toplumda %20-30 böyle bir oranda oluyor insanlar. Üçte biri saldırganlaşıyor, üçte biri pasifleşiyor ama bunu bazıları birkaç saatte aşıyorlar bazıları birkaç günde aşıyorlar, bazıları 1-2 haftada aşıyorlar. Şok dönemi vardır. Şok döneminden sonra protesto dönemi olur. Niye oldu böyle, niye bu başıma geldi diye... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Yıkılan Her Şeyimizi Nasıl Onaracağız? - Saliha Erdim | SON33

    Yıkılan Her Şeyimizi Nasıl Onaracağız? - Saliha Erdim | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Saliha Erdim oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Bizim ihtiyacımız var söyleyeceklerinize. Buradan başlamak istiyorum. Malumunuz bir deprem gerçeğiyle karşı karşıya kaldık toplum olarak. Hatta bir değil iki, üç kadar büyük depremler. 11 ilimiz bundan ciddi manada etkilendi. Ölüler var Allah rahmet eylesin. Yaralılar var Allah şifa versin. Vefat edenlerin yakınlarına sabr-ı cemil niyâz ediyoruz. 6 Şubat Pazartesi gününden itibaren tüm toplum olarak orada kaldık. Biz bunu en temelde nasıl aşacağız? Biz bu gerçekle nasıl yüzleşeceğiz? Saliha Erdim: Değerli beyefendi öncelikle sizin de ifade ettiğiniz gibi Rabbim vefat edenlere rahmet etsin, kalanlara sabr-ı cemil nasip etsin, yaralılarımıza acil, hayırlı, iz bırakmayan şifalar nasip etsin. Bizlere de nasıl düşünmemiz, nasıl davranmamız gerekiyorsa onu ilham etsin ve öyle davranalım inşallah. Değerli beyefendi gerçekten eşi benzeri görülmemiş bir durumlar karşı karşıyayız. İnsanların günlük rutinlerinin bozulması, depremde kalmaları çok normal. Bu deprem hadisesinin bizde oluşturduğu yeni bir anlayış, yeni bir düşünme, yeni bir davranma, yeni bir yaşama biçimi olarak ne olduğu. Deprem oldu. Diyorum ki: Ya Rabbi ecel senin elinde, ecelin belki şekli değişebilir ya da sebebi onu da bilmiyorum ama ecel vakti geldiği zaman sen buyuruyorsun ki ne bir saniye ileri bir saniye geri. İnsanı öldüren deprem değildir korona değildir, kazalar değildir, eceli gelmiştir. Rabbim her birimize hayırlı ölümler nasip etsin. Ölümün de hayırlısını nasip etsin. Aynı zamanda ölünceye kadar da hayırlı ameller nasip etsin ki anlımız ak, başımız dik gidelim... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Nimet Bazen Bela Suretinde Gelir - Hayati İnanç | SON33

    Nimet Bazen Bela Suretinde Gelir - Hayati İnanç | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Hayati İnanç oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Malum bir deprem hadisesi, hatta birden çok deprem ve 6 Şubat tarihinden itibaren Türkiye bütün hatlarıyla orada kaldı. Enkaz çalışmaları devam ediyor ama biz hâlâ gönlen ve psikolojik olarak çöküntü halindeyiz. Şunu çok merak ediyorum: Biz burayı nasıl geçeceğiz? Biz bu depremi nasıl atlatacağız? Çünkü hayat akmıyor gibi devam ediyor. Hayati İnanç: Her şey geçer. Çok etkilendik, anormal derecede etkilendik, perişan olduk. Bazı tespitleri artık yapmak lazım, altının çizmek lazım. Dünyada hiçbir devletin böyle ağır bir travmaya dayanabilmesi mümkün değil. Biz çok şükür milletimizin köklü duruşu, sağlam yapısı ile, fedakarlığıyla, nispeten benzerlerine kıyasla daha rahat, kolay geçiyoruz ve geçeceğimiz görünüyor Allah'ın izniyle. Merhamet var, şefkat var bizde, bir dayanışma var. Çeşitli sebeplerle zaman içerisinde bu örseleniyorsa da unutuyorsak da yıpratıyorsak da onu böyle hadiseler bize tekrar hatırlatıyor. Kendimize geliyoruz. Toplumumuzun bu özelliğinin kıymeti bilinmeli. Bunun yüzde biri çapında bazı sıkıntılarla nice büyük bildiğimiz, güçlü bildiğimiz devletlerin neler yaşadıklarına şahidiz. Tedbir konusunda biraz daha uyanık olmamız gerektiğine herhalde bu defa daha iyi anlamış olmalıyız... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Askerlerin Artık Tırnakları Kanıyordu - Cüneyt Polat | SON33

    Askerlerin Artık Tırnakları Kanıyordu - Cüneyt Polat | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu gazeteci Cüneyt Polat oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Cüneyt Polat: Ben ilk depremin olduğu gece sabah altıda hemen arkadaşları organize ettik yola çıktık. İkinci depreme ben yolda yakalandım ama uçakla geçen arkadaşlar oldu. Onlar orada, havalimanında yaşadılar. Orhan Karaağaç: Cüneyt sen bir gazetecisin ve birçok yerde, birçok zor şartta bulundun. Zaten haber neredeyse oraya gidiyorsunuz görev icabıyla. Asrın felaketi diyoruz. Zaten gördüğümüz, izlediğimiz kadarıyla eksiği var fazlası yok bu söylemin. Gittiğin anda gördüğün tablo nasıldı? Cüneyt Polat: Ben oraya gece saat 9 gibi ben ve bir arkadaşımız doğrudan Hatay’a gittik. Diğer arkadaşlar Maraş’a gittiler. Hatay’ a girdiğinde kapkaranlık bir şehir. Elektrik, iletişim yok, telefonlar kesildi. Hatay’a girdik ve telefon şebekeleri gitti ki bence bu başlı başına bir zaten problemdi orada. Özellikle dört gün beş gün gsm operatörlerinin çekmemesi ciddi bir faciaydı. Her taraftan feryat, herkes feryat içerisinde. Herkes bir şekilde enkazın altındaki insanlara ulaşmaya çalışıyor. İlk gün, ilk anlarda bölge çok büyük, on ilden bahsediyoruz. Böyle bir afet yok. Bu işin deprem uzmanları, uluslarası ölçekte çalışan uzmanlar da söylüyorlar. Beş yüz yılda bir olur o da bizim başımıza geldi. Son yedi, sekiz yılda düşünürsek başımıza gelmeyen afet kalmadı... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • O Gün Kulağımı Çekseydi İlk Albümüm Çıkmazdı - Yavuz Bingöl | SON33

    O Gün Kulağımı Çekseydi İlk Albümüm Çıkmazdı - Yavuz Bingöl | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu türkücü, müzisyen ve oyuncu Yavuz Bingöl oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Ben türküleri çok seven bir adamım. Yavuz Bingöl'ü de sesinden gelen nahiflikle, o güzel duruşla çocukluğumuzdan beri dinliyoruz. Muhakkak türkülerle hemhâl olmanın başka bir dünyası vardır. Bize biraz o dünyadan bahseder misiniz? Ben türkü yazan ve okuyan bir adamın dünyasını merak ediyorum. Muhakkak, hele bu hırçın dünyadan başka bir yerde duruyordur. Yavuz Bingöl: Benim çocukluğum; doğal olarak bir ozan çocuğu olduğum için direkt müziğin, türkünün içine doğdum. Çocukluğum çok güzel geçmiştir. Her çocuğun bence çocukluğu güzeldir. 6-7 yaşına kadar babamın asker resimlerine bakarak -babam eski askerdir benim- subay olmaya çok öykünürdüm, asker olmak isterdim. Annem sazı 7 yaşında kucağıma koyunca, sazla temas edince bütün hayatım değişti. İlk öğrendiğim türkü "Uzun ince bir yoldayım" Âşık Veysel türküsüdür. Annemin türkülerini de yaptığı besteleri de çok bilirim ama sazı öğrenmem çalıp okumaya başlamam ilk onunladır. Çok fazla türkü dünyasında ozanla tanıştım. Annemin sayesinde oldu bunlar tabi. Âşık Veysel ile tanışma şerefine eriştim 1972 -ölmeden bir yıl önce olabilir- Konya Âşıklar Bayramı'nda. Neşet Ertaş'la... Her ozandan bir o temas, bir bakış, onunla aynı havayı solumak size bir şey katıyor... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • "Ben Bir Hayal Kurdum Şimdi Yaşıyorum" - İsmail Fidan | SON33

    "Ben Bir Hayal Kurdum Şimdi Yaşıyorum" - İsmail Fidan | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Rafadan Tayfa ve Galaktik Tayfa'nın Yapımcısı İsmail Fidan oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Ben normalde gelen konuklara şunu çok sormuyorum ama sizin çok özel bir alanınız olduğu için burada bence girişte bunu da konuşmamız lazım. "İsmail Fidan kimdir, ne iş yapar; biz İsmail Fidan'ın hangi işiyle muhatabız?" sorusunu -özelde ailemin de merak ettiğini bildiğim için- konuşmak isterim. Aslında sweatshirt bana bir fikir veriyor ama, siz ne iş yapıyorsunuz? İsmail Fidan: Biz aslında hayal kuruyoruz ve kurduğumuz hayalleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. En iyi anlatımı bence bu. Bu arada biz çocuk kelimesini hiç kullanmayız. Her katıldığım yerde söylüyorum. Arkadaş deyince lütfen çocukları kastettiğimi anlayın. Çünkü ben de daha büyümedim, ben de çocuğum. O yüzden biz hep arkadaşlarımız için hayaller kuruyoruz, devasa hayaller kuruyoruz ve bu hayalleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Peki bunu nasıl yaparım diye sorduğumda kendime ben aslında... Devamı videomuzda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Şükretmek Kadar Güzel Bir Şey Yok - Çetin Altay | SON33

    Şükretmek Kadar Güzel Bir Şey Yok - Çetin Altay | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Sinema Oyuncusu Çetin Altay oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Her şey yolunda mı? Çetin Altay: Şükür. Şükür, yaramazlık yok. Yoluna girecek. Sağlığımız sıhhatimiz yerinde Allah'a şükür, gerisi yoluna girer... Orhan Karaağaç: Şey galiba dimi bizim topraklarda şükür dediğimiz anda aslında kötüyse bile bi anda iyileşiveriyor. Çetin Altay: Tabi canım. Şükür her zaman iyidir. Şükrün adı iyidir zaten. Şükretmek kadar güzel bir şey var mı ya? Allah'a şükür. Geri kalan bulunur bir şekilde. İşlerimiz açılır, düzelir, rayına girer. Şimdi bir şeylere hazırlanıyoruz ama sağlığımız olmasa ne yapacağız? Hep şükretmek lazım... Orhan Karaağaç: Siz Türkiye'de aslında çok zor bir alanın komedisini yaptınız bence çok zor bir alandı... Çetin Altay: Zor bir alan derken? Orhan Karaağaç: Oflu Hoca... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Yakında Saklanılan Türk Ortaya Çıkartılacak - İbrahim Ufuk Kaynak | SON33

    Yakında Saklanılan Türk Ortaya Çıkartılacak - İbrahim Ufuk Kaynak | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Stratejist/Analist İbrahim Ufuk Kaynak oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Siz bir bilinç altı merakla ya da bir yönlendirmeyle İngiltere'ye gidiyorsunuz. Gittiğinizde karşılaştığınız tablo hayal ettiğiniz tabloyla örtüştü mü? İbrahim Ufuk Kaynak: Hayal ettiğim bir şey yok ortada, olduğunu bildiğim bir şey var. İlk hayretime gideni söylüyorum size; ilk indiğimde Victoria Street Station'un yanındaki istasyonları saydım 38'e yakın hat gördüm. Ah be dedim, ah be! Bizde niye yok bunlar dedim. İlk önce buradan başladı. Çünkü o zaman daha dünyada sistemi hiç bilmiyorum. Ben şöyle düşünüyorum; bi akıllı milletler var bi de bizim gibi garibanlar var. Yeryüzünde öbür devletler, Avrupa'dakiler zengin, biz afedersiniz biraz kafası kıt grubundanız. Zor anlayışlı, bir şekilde atılmışız dışarıya. Bu bizim içimize bir şekilde yerleşmiş. Benim neslimin hepsi şu lafı çok iyi bilir; "Abi adam yapmış ya!" Bu kelime var ya şu son 5 yıl içinde kırıldı ve ben bunu Selçuk Bayraktar'a falan bağlıyorum biliyor musunuz? O beyin devrimizi bir adam açtı. Zaten genelde bi dahiler açar böyle şeyleri. İnsanların çoğu da dahilerin döneminde yaşadıklarından habersizdirler... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • 2023 Toprak Yılı Olacak - İslam Memiş | SON33

    2023 Toprak Yılı Olacak - İslam Memiş | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Ekonomist İslam Memiş oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Paraya çok yakın olmak insanı yoruyor mu? Daha doğrusu parayla çok hemhal olmak... İslam Memiş: Para benim işim ve parayla oynuyorum. Para beni hiç yormuyor. Benim derdim başka. Benim derdim insanlarla farklı bir mizacım var, benim insanlara dokunuşum farklı, insanlara karşı bakışım farklı, bani yol haritam farklı. İşim para ve teknik. Acımasız bir şekilde orayı oynatırım zaten ama belli bir noktadan sonra keserim ve hemen farklı bir boyuta götürürüm insanları... Orhan Karaağaç: Parayı seviyor musunuz? İslam Memiş: Ben parayı sevmiyorum. Para odaklı bir hayatım yok çünkü biz çok fakir bir aileden geldik. Biz yokluğu iliklerimize kadar görmüş bir aileyiz. Orduluyum ben aslen. Rahmetli annem, babam fakirliği iliklerine kadar hisseden bir aile. Her zaman da çevredeki insanlar bilir benim abime fakir olduğumuz için kız bile vermediler.. Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...