MyMecra
Beraber Yürüyelim / Bizi Takip Edin

Son33 | Orhan Karaağaç

12 Video Bulunuyor

Doğru nedir? Bugün doğruları ne kadar konuşabiliyoruz? Doğruyu duymaya ne kadar tahammülümüz var? Bu programda Orhan Karaağaç; alanının uzman isimler ile hiç bir yerde konuşulmayanları konuşuyor ve meselelerin doğrusu nedir, şeffaf bir şekilde ortaya çıkarıyor.

  • Yandaş Değilim Derdim Başka - Abdurrahman Uzun | SON33

    Yandaş Değilim Derdim Başka - Abdurrahman Uzun | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Abdurrahman Uzun oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Abi, seni özelde tanıdığım günden beri beni şaşırtan bir durum var. Bir tarafıyla da itiraf olsun. Güzel gönüllü bir adamsın, çok hassas bir adamsın, duygusal da bir adamsın abi ama bir tarafında tam bir kavganın göbeğindesin gibi bir his var herkes tarafından. Kavga ediyormuşsun gibi. Niye böylesin abi? Özetle niye gerginsin abi? Abdurrahman Uzun: Dertli adamız. Dertli adam bağırır. Adamın bi tanesinin ineği varmış, gece çok bağırıyormuş komşusu rahatsız olmuş ondan. Demiş ki ya komşu şu ineği bi sustur uyku uyuyamıyoruz. Sen hiç buzağı doğurdun mu? Yok. O zaman anlayamazsın o niye bağırıyor... Dertli olmak lazım. Beni bağırtan, beni bu sosyal medya platformlarında bu şekilde meydana atan içimdeki dert. Ben hiçbir zaman ümmetin evlatlarının hiçbir tanesine o şedit yönümü göstermemeye gayret ediyorum. Az önceki saydığın o naif, nazik müslüman olarak, bir kardeş duygusuyla kendi müslüman kardeşime yaklaşıyorum. Benim şedit yönüm bu dinle, bu memleketin değerleriyle kavgalı olan insanlar. Sosyal medyada da doldurduğum yer orası olduğu için orada hep o yönümü görüyorlar ama aslında ben tiyatro okumuş, tiyatro mezunu, mizah yapan bir adamım... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Doğal İnsanların Dönemi Başlayacak - Gri Koç | Gökhan Müftüoğlu | SON33

    Doğal İnsanların Dönemi Başlayacak - Gri Koç | Gökhan Müftüoğlu | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Eğitimci-Yazar Gri Koç (Gökhan Müftüoğlu) oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Türkiye'yi dolaşıyorsun, her gün bir yerdesin?... Gri Koç: Her gün olmasa da Türkiye'nin bir çok yerini dolaşıyorum. Kitap fuarları bir taraftan, seminerler bir taraftan yani öğrenci neredeyse, ister üniversite öğrencisi, ister lise grubu ben orada olmaya gayret ediyorum. Orhan Karaağaç: Burada senin tam olarak hedef kitlen ya da temasta olduğun kitle kaç yaş grubu oluyor? Gri Koç: Aslında belki sınav odaklı gitsem de hani önü de arkası da aslında bizi hedef kitlemiz olmuş. O gençleri ben gördükçe 15 yaş ve yukarısında 25 yaşa kadar bizim bir çok seminerde çok aktif bir gençlik kitlesi var. Onları bir çok yerde görüyorum. Bi baktık o yelpaze genişlemiş. Biz bir yere odaklanmıştık ama o yelpaze genişleyince hoşuma da gitti. Bu alana içimden geldiğince geleceğe dair, hayallere, hedeflere dair konuşmalar yapmaya devam ediyorum... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Ben Peygamberimize Nasıl Soru Sorabilirim ki? - Emre Üçtepe | SON33

    Ben Peygamberimize Nasıl Soru Sorabilirim ki? - Emre Üçtepe | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Diriliş Ertuğrul dizisinde Osman Bey'in çocukluğunu canlandıran Oyuncu Emre Üçtepe oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Diriliş Ertuğrul güzel projeydi... Emre Üçtepe: Çok güzel bir projeydi. Hatırladıkça geçmişe gidip geliyorum. Çok güzel tecrübeler kazandım, çok güzel abilerle, ablalarla tanıştım. Orhan Karaağaç: Belli. Gözlerden ışıltıyı alıyorum. :) Sen Diriliş'in kaçıncı sezonunda girdin? Emre Üçtepe: 5. Sezonda başladım. Ben 5 yaşındayken oyunculuğa başladım abi. Küçük çaplı reklamlarım, projelerim oluyordu. Sonra Diriliş Ertuğrul projesine başladım. Yaklaşık 10-11 yaşındaydım. Severek izliyoruz. 3. Sezona doğru, tarihi de okumaya çalışıyorum elimden geldiği kadar... 3. Sezonda abi Osman doğacak artık belli oluyor yani dedik neden hazırlanmıyoruz böyle bir projeye. Biraz daha babamın, ailemin ön ayak olmasıyla 3. Sezonda biz böyle bir fikirle başladık çalışmaya ama ortada hiçbir şey yok. Biz hazırlanacağız, o sınava gireceğiz Allah'ın izniyle kazanırsak devam edeceğiz yolumuza... Eğitimler almaya başladım. At eğitimi, kılıç eğitimi, dövüş sanatları eğitimi, oyunculuk eğitimi. Daha sonra biz elemelere girmek istedik çünkü profesyonel çalışıyorlar ve elimizden geldiği kadar oranın hakkını vermeyi istiyoruz. Dolayısıyla seçmelerine girdik. çok şükür elimden geleni yaptım ve Osman karakterini aldım abi... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Çocuk İnatlaşarak Kendini Bulur - Dilek Cesur | SON33

    Çocuk İnatlaşarak Kendini Bulur - Dilek Cesur | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Eğitimci-Yazar Dilek Cesur oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Peki sizce bu sahicilik arayışı sahicilikten uzaklaştığımızın göstergesi mi yoksa daha sahici olduğumuzun göstergesi mi? Dilek Cesur: Özellikle sosyal medyanın bizim hayatımıza girmesiyle birlikte hep bi ekran koruyucu izliyoruz biz. Ekranın asıl arkasını görmüyoruz o yüzden o ekran koruyucu o kadar kusursuz, o kadar mükemmel ki biz sanki herkesin hayatı çok yolunda, herkesin hayatı çok iyi, herkesin hayatı çok mükemmel, herkesin çocuğu kitap okuyor, okulunda çok başarılı, çok iyi okullara gidiyor, herkesin evi temiz, düzenli eksik olan benmişiz gibi düşünmeye başlıyoruz. O yüzden o gerçekçiliği görüyorlar. Ben mesela videoların kamera arkasını kendi hikayemde paylaştığım zaman orada samimiyet var. İnsanların aradığı, aslında görmek istediği, kendisinde bi kusur, bi eksiklik görmediği samimiyet olduğu için o gerçekliğe tutunuyorlar... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Şehit Olacaksan da Öldürmeden Olmayacaksın! - Murat Aydın | SON33

    Şehit Olacaksan da Öldürmeden Olmayacaksın! - Murat Aydın | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Polis Teşkilatı Eğitmeni ve Güvenlik Uzmanı Murat Aydın oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Mersin'de çok acı bir hadise oldu. Teröristler, polis evini basmak istedi. Orada polis evinin önünde kulübede duran polisimizi şehit ettiler. Ama orada güvenlik kamerasına yansıyan bir şey gördük. Polisimiz yaralanmasına rağmen o teröristlerden bir tanesini etkisiz hale getirdi. Hatta şarjör değiştiriyor sonra teröristi etkisiz hale getirdikten sonra kendisini biraz daha güvenli bir alana alıyor ve orada şehir oluyor. Siz yıllarca polislere eğitimler verdiniz... Murat Aydın: Tabi. Aslında birden fazla alanımız var. Özel harekattan sonraki en uzun soluklu eğitimlerden bir tanesi acil müdahale, şüpheli kişi, şahıs araç durdurma eğitimi adı altında 21 gün süren bir eğitim. Bunun dışında bizim şu anda hali hazırda devlet büyüklerimizi koruyan arkadaşlarımızın almış olduğu önemli kişileri koruma kursu yani yakın koruma kursu diye tabir ettiğimiz kurs var. Yine bu Mersin'de meydana gelen olaydaki gibi tesislerde çalışan arkadaşlarımızın yani önemli tesis güvenliği diye tabir ettiğimiz terör saldırılarında özellikle nasıl korunması gerektiği ile ilgili verilen önemli bir tesis eğitimi var. Polis evi gibi, İl Emniyet Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlüğü gibi birimlerin ön tarafında arkadaşlarımızın güvenli bir şekilde çalışması için onların güvenliğini sağlayan arkadaşlara verilmesi gereken tesis güvenliği... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Meğer Bizim Düşmanımız Osmanlıymış - Orhan Osmanoğlu | SON33

    Meğer Bizim Düşmanımız Osmanlıymış - Orhan Osmanoğlu | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Abdülhamid Han'ın Torunu Şehzade Orhan Osmanoğlu oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Orhan Osmanoğlu'nun hanedan azası olduğunu biliyoruz ama tam olarak kısa bir şekilde tekrar sorsam?... Orhan Osmanoğlu: Sultan Abdülhamid'in büyük oğlu Mehmed Selim Efendi. Mehmed Selim Efendinin iki tane çocuğu var biri kız, biri erkek. Erkek Abdülkerim Efendinin devamından geliyoruz. Onun oğlu babam, ben. Torununun torunu... Orhan Karaağaç: Burada şunu soracağım o zaman. Sultan Vahdeddin sizin neyiniz oluyor? Orhan Osmanoğlu: Amcam. Orhan Karaağaç: Öz amca? Orhan Osmanoğlu: Öz amca değil. Amca dede. Amca dedeye ne denir? Amcam yani. Orhan Karaağaç: Ama siz köken itibariyle Abdülhamid Han soyundan geliyorsunuz? Orhan Osmanoğlu: Mesela Sultan Abdülaziz dedem değil o da amca. 2. Mahmud'un oğlu. Ama biz dede olarak biliriz hepsini... Orhan Karaağaç: Peki kendinizi Sultan Vahdeddin'e yakın mı hissediyorsunuz uzak mı hissediyorsunuz? Orhan Osmanoğlu: Hepsine yakın hissediyorum. Sultan Vahdeddin aksine daha çok yakın hissediyorum. Sultan Vahdeddin'e çok iftira atıldı. Gerçekten. Bugün baktığınız zaman günümüzde de bir kesime anlatamıyorsunuz. Hain, hain, hain... İşte İngiliz zırhlısına bindi gitti... Keşke bi öğrenseler, keşke bi okusalar... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • İslamda Yasak Çok Azdır - Şemseddin Bektaşoğlu | SON33

    İslamda Yasak Çok Azdır - Şemseddin Bektaşoğlu | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Şemseddin Bektaşoğlu oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Hocam, Şemseddin Bektaşoğlu hocam bana 2022 yılında bir müslüman profilinin nasıl olabileceğini de farklı bir tarafıyla gösteriyor gibi... Biz müslüman profili deyince zihnimiz bozulmuş mu biraz acaba orada?... Şemseddin Bektaşoğlu: Bozulmamış da başkalarının bize dayattığı bir format var onu içselleştirmişiz, öyle zannediyoruz. Kendi kaynaklarımızda uzaklaşmışız, baskın olan dış çevre bize müslüman budur diye dayatmış biz de onu içselleştirmişiz. Orhan Karaağaç: O başka format dediğiniz nedir hocam? Şemseddin Bektaşoğlu: İslama muhalif olan her şey. Bunun içinde planlı programlı olanı da var, zamana ayak uyduranları da var... Şimdi bu aydınlanma sürecinden sonra, Rönesansla kliseyi hayatın dışına attı, reformla da biçimlendirdi. Aslında klise batı toplumlarındaki, Avrupa'daki hakimiyetini kaybetti, yönlendirici vasfını kaybetti çünkü düsturları ilahi değil, değiştirdiler... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Bu Çocuk Ölür Diye Hastaneler Beni Kabul Etmedi - Fatih Budak | SON33

    Bu Çocuk Ölür Diye Hastaneler Beni Kabul Etmedi - Fatih Budak | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Liman Ayık Yaşam Derneği Kurucusu Fatih Budak oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Fatih Budak şu an benim karşımda ve bana çok ilginç gelen bir hayat hikayesi var. İnişler çıkışlar... Onları tek tek konuşmak isterim. Senin bir sözün çok hoşuma gitti. Diyorsun ki; "Bağımlılar ve sokakta yaşayan insanlar görünmez insanlardır." Buradan başlayalım mı? Ne demek istiyorsun burada? Fatih Budak: Ben bunu bire bir yaşayan biriyim. 3 sene 7-24 sokaklarda kaldım ve benim gibi bir sürü çocukların da sokakta kaldığını gördüm. Çığlık atıyor ya çocuk! Düşünsene abi önünden bir insan geçiyor görmüyorsun ya! Yapışıyor sana, bak o kadar görmüyorsun ki elinle itiyorsun kimi ittiğini bilmiyorsun, farkında değilsin yani. Bu süreç böyle yaşanında ulan dedim bu çocuklar görünmez mi? Biz görünmez miyiz? Görünmüyor mu? Ben kendimden yola çıkıyorum; saçı sakala karışmış, üstü başı yırtık pırtık bir insan... Bitmiş yani ölmek üzere... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Sarıklı Cübbeli Doktor Olamaz Mı? - Salih Selman | SON33

    Sarıklı Cübbeli Doktor Olamaz Mı? - Salih Selman | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Dr. Salih Selman oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Hocam, sizinle olan geçen haftaki o hadiseyi görünce ben dedim ki sizin gönlünüzü biliyorum dedim ki arkadaşlara Salih Selman hocamıza bunu yapan dünya bize neler yapmaz... Adam cerrah, adam yaptığı ameliyatı anlatıyor, adamın gönlü güzel, adam derviş ona bunu yapan dünya bize neler yapmaz. Cevabını bulunca ürktük hemen konuyu değiştirdik. Hocam n'oldu geçen hafta ya da niye öyle oldu onu sorayım? Salih Selman: Ben sohbetlere hep ilk insan vücudunu anlatarak başlıyorum. İlk dersimde kalbi anlatmıştım. Dolayısıyla arada da ameliyat hatıralarımdan da anlatırım. Yani tıp anlattığım zamanlardan kalan bir video. Tabi anlatırken de halkın dilinden anlatmak gerekiyor ki insanlar anlasın... Orhan Karaağaç: Hocam bunu böyle basit bir şekilde anlatabilmek için biz şunu biliriz ki mevzuyu iyi de keşfetmiş olmak lazım. Şimdi siz burada mütevazı davranacaksınız ama sizin iyi bir tedrisat geçmişiniz var... Salih Selman: Maddi olarak öyle, doğru. Maneviyat zayıf da... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Tiyatromuz İslamî Diye Sahne Vermiyorlar - Osman Doğan | SON33

    Tiyatromuz İslamî Diye Sahne Vermiyorlar - Osman Doğan | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Tiyatro Oyuncusu Osman Doğan oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Osman Abi, kaç yıldır sahnedesin, kaç yıldır sahne işleriyle uğraşıyorsun? Osman Doğan: 20 küsur yıl oldu ama profesyonel olarak düşünürsek 2006 yılından beridir sahnedeyiz. Orhan Karaağaç: 20 yıldır hep tiyatro mu? Osman Doğan: Evet. Biz milleti güldürüyoruz, millet bize para veriyor, biz parayı aldığımız an gülüyoruz. Sistem onun üzerine kurulu. Yazın mesela ne yapacağız bilmiyoruz. :) Orhan Karaağaç: Peki zor oluyor mu milleti güldürmek? Osman Doğan: Millet dertliyken zor olmuyor zaten o niyetle gülmeye geliyor ve çok ciddi hata yapmadığın sürece gülüyorlar. Bi de biz Ziyafet Sofrası'nı 495 defa oynadık artık yapıştı bize ama her seferinde güncelliyoruz ondan sonra biz kendi kendimizi güldürmeye çalışıyoruz sahnede biz gülünce seyirci de gülüyor. Ben çocukken de insanları güldürürdüm ama o zamanlar para almıyordum yani bedava güldürüyordum akrabalarımı, arkadaşlarımı sonra sonra dedim ki Osman Doğan'a gülmenin bir bedeli olmalı, en azından bir vergi olsun anladın mı? :) Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Ben 15 Yaşımda Kendimi Bu Devlete Teslim Ettim - Şefik Ünal | SON33

    Ben 15 Yaşımda Kendimi Bu Devlete Teslim Ettim - Şefik Ünal | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Emekli Yarbay Şefik Ünal oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: "İki Mermi Bir Hayat" kitabın ismi. Bir kere kitabın isminden bile dışardan bir göz olarak böyle bir gerginlik hissediyoruz. Bunu yaşayan biri olarak sizin tarafınızdan nasıl bir gerginlik var bence çözmek mümkün değil. Şuradan başlayayım. Neden "İki Mermi Bir Hayat" kitabın ismi?... Şefik Ünal: Aslında bakarsanız bu sorunun cevabı kitabın içinde var ama bir tane cevap yok. Birden fazla cevabı var. Her okuyucu kendi gözünden, kitaptan kendi algıladığından, kendi anladığından anlamlandırsın diye böyle bir isim tercih ettik. Düz mantık söyleyecek olursak iki mermi karşılıklı dikkat ederseniz. Karşı karşıya geliyor. Dost ve düşman, devlet ile terör örgütün, kardeşle kardeş vesaire vesaire... Karşılıklı iki mermi... Bugün düz mantık düşündüğümüzde ilk akla gelen bu ama bu iki mermi altta bakın çiçekleri solduruyor. Bir hayat. Aslında bakarsan hepimizin birer tane hayatı var dimi. Sen, ben hepimiz bir birey olarak bu hayattan gittiğimizde bu dünya bizim için yok oluyor. Bir dünya yok oluyor. İki mermi bir hayatı nasıl mahvediyor ya da bazen bir mermi onlarca, yüzlerce hayatı nasıl mahvediyor?... Bunun gibi birçok anlam içeriyor bu isim. Aslında arzu ettiğimiz birşey değil bunu da söyleyeyim... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
  • Çocuklarımızı Bizden Alıyorlar! - Ahmet Akın | SON33

    Çocuklarımızı Bizden Alıyorlar! - Ahmet Akın | SON33

    Orhan Karaağaç’ın hazırlayıp sunduğu “Son 33” farklı konu ve konuklarıyla kaldığı yerden devam ediyor. Son 33’ün bu haftaki konuğu Prof.Dr. Ahmet Akın oldu. Son 33’ün bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu: Orhan Karaağaç: Hocam geçenlerde kürsüye çıktınız ve dediniz ki "ben bir kara kutuyum, bana çok bilgi gelir, her gelen bilgi de iyi değildir. Bazen kötü bilgiler de gelir. Gelin biraz moralimizi bozalım" diyip sonra çok önemli şeyler söylediniz. İşte genç kardeşlerimiz üzerinden, kadınların erkek, erkeklerin kadın olma hususunda... Prof.Dr. Ahmet Akın: Yani tamamen o da değil, kadının erkek olma olayı da değil, oraya sıkıştırırsak o da yanlış olur. Bu bir trans olma durumu. Kadın kadına yakınlaşma, erkek erkeğe yakınlaşma, her ikisine birden yakınlaşma. Ben çok insanla görüştüm, çok sayıda konuştuğum insan oldu. Hem profesyonel anlamda, hem sohbet ortamında. Bugüne kadar işim bu insanlarla konuşmak. Burada bir empoze edilme, yönlendirilme, hoş gösterilme sürecinden söz edeceğim önce. Aslında olayın patlak verdiği nokta orası. Evde yüzde otuz, anne babanın çocuğa etkisi benim tahminime göre iyi ailelerde, geri kalanların o oranların büyük bir kısmı sosyal medya. Bunun üzerinde müzik etkisi de var. Şarkı sözlerine bir bakalım. Dizilere bi bakalım. Özellikle Güney Kore etkisine bi bakalım ve Japonya'dan gelen Anime etkisine bi bakalım. Hepsi ayrı ayrı tehlikeler. Orhan Karaağaç: Niye özellikle o bölgelerden geliyor hocam? yani K Pop falan da diyoruz hani, onun da tehlikeli olduğunu söyler. Prof.Dr. Ahmet Akın: Peki neden Güney Koreden geliyor biliyor musunuz? Nereden bir cinsiyetsiz nesil seçersiniz? Ardahan olur mu? Orada birşey yok, işte erkeklerde kıl tüyü yok, kızlarda vücut oranı... Seçmek için güzel bir yer. Aslında ekonomik kurtuluş reçetesi olarak 90'larda başladı ve bunun için Bakanlık filan kuruldu. Çok muhafazakardı Güney Kore kültürü eskiden. Bizim de dostumuz bir ülkedir. Ama orada dönem planlarından söz ediyorum. Türkiye'ye 2005'lerde geldi bu etki, sonra 2015'lerde patladı. Aslında olay şu... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...